2023.03.15 12:23 Son Güncellenme: 2023.03.15 12:23 - SİYASET
Cumhurbaşkanın Erdoğan AK Parti grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve onların yakınları serzenişlerinde sonuna kadar haklıdır" dedi.
Cumhurbaşkanın Erdoğan AK Parti grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Bu sabah Şanlıurfa ve Adıyaman'da yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bakanlarımız, ekiplerimiz çalışmaları koordine etmektedir. Yaşadığımız felaketleri hafızalarımızda ne kadar sıkı muhafaza edersek onlardan çıkaracağımız dersler de o derece güçlü olur. Bunun için tekrar hatırlama ve hatırlatmada fayda görüyorum.
Türkiye, 6 Şubat sabahına son bir asrın en büyük felaketi ile uyandı. Çok daha geniş etki alanı yanında 11 ilimizin 62 ilçesinde ağır yıkıma ve can kaybına yol açan depremlerin büyüklükleri 7.7 ve 7.6 olarak ölçüldü. Yeryüzüne 7 kilometre gibi oldukça yakın bir mesafede ve yoğun yerleşim alanlarının altında gerçekleşen depremlerin şiddeti benzer büyüklükteki örnekleri ile kıyas edilemeyecek kadar güçlüydü.
İlk depremleri takip eden ve sayısı 16 bin 300'e yaklaşan artçı sarsıntılardan 45'i 5 ila 6 büyüklüğü, 532'si 4 ila 5 büyüklüğü arasındaydı. Bir başka ifade ile felaket bölgesi neredeyse 600'e yakın müstakil deprem büyüklüğünde artçı ile sarsılmayı sürdürdü. Depreme ağır kış şartlarının yaşandığı günlerde yakalandık. Buna rağmen devlet ve millet olarak felaket haberini alır almaz yıkımın ve kışın zorluklarını aşarak deprem bölgesine koştuk.
HEPSİNE YETİŞEBİLMEK MÜMKÜN DEĞİLDİ
Sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personeli bölgeye yönlendirdik. Yardım ve destek ekipleri ile 272 bin kamu görevlilerimiz gönüllü vatandaşlarımızı da eklediğimizde yaklaşık yarım milyon insanımız depremzedelerimizin imdadına koştu. Her sınıftan 18 bin iş makinası ile lojistik hizmetlerinde çalışan on binlerce kamyon ve tırı ile ihtiyaçları karşılayacak her türlü malzemesi ile ülkemizin ve milletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Ancak yıkım öylesine büyüktü ki her binaya tek bir arama kurtarma personeli bile göndersek aynı anda hepsine yetişebilmek mümkün değildi.
SERZENİŞLERİNDE SONUNA KADAR HAKLILAR
Halbuki öyle yerler vardır ki yüzlerce arama kurtarma personelinin birlikte çalışması gerekiyordu. Türkiye bu depremde dünyada bugüne kadar görülen en büyük arama kurtarma ekibini bir araya getirmiştir. Çalışmaların bu kadar kısa sürede tamamlanabilmesini de buna borçluyuz. Buna rağmen yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve onların yakınları serzenişlerinde sonuna kadar haklıdır.
Hepsinin de acılarını yürekten paylaşıyor, kollarımızı ve kalbimizi sonuna kadar kendilerine açıyoruz. Bu vesileyle bir kez daha depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın her birine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Yıkıntıların altından çıkartıldıktan sonra tedavileri tamamlanan yaralılarımıza geçmiş olsun diyor, halen tedavisi sürenlere acil şifalar diliyorum.
TÜRKİYE YÜZYILI'NIN İNŞASINI SÜRDÜRECEĞİZ
Bize düşen gönülleri teskin etmek, acıları paylaşmak, yaraları sarmak, evler başta olmak üzere maddi kayıpların telafisini yapmaktır. Milletimiz bu hasbi gayreti görmekte, depremzede vatandaşlarımız da yeni bir gelecek kurma çabamızda yanımızda yer almaktadır. Milletimizin metaneti, ali cenaplığı, sağ duyusu, bize olan muhabbeti ve güveni karşısında diyecek söz bulamıyoruz. İnşallah bu sevginin hakkını verecek, insanlarımıza mahcup olmayacağız. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım. Bunu başardığımız müddetçe deprem felaketinin yol açtığı yıkımların üstesinden gelerek umutları çoğaltarak, ufukları açarak hep beraber Türkiye Yüzyılı'nın inşasını sürdüreceğiz.
MİLLETİMİZ ASRIN DAYANIŞMASINI GÖSTERDİ
Ölenleri geri getirmek elbette elimizde değil. Ama geride kalan vatandaşlarımızı hayata bağlamak için yapılabilecek her şeyi yapmanın gayreti içindeyiz. Öncelikle depremden en çok etkilenen 11 ilimizdeki evleri yıkılan, kullanamaz hale gelen veya artçı sarsıntılar sebebiyle evlerine giremeyen 14 milyon insanımızın gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı ve etkin bir organizasyon kurduk. Sağolsun milletimiz asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi. Ülkemizin dört bir yanından ve yurt dışından gelen yüz binlerce ton malzeme ile deprem bölgesini yaşanabilir hale getirdik. Kurduğumuz tahliye köprüleri ve kendi imkanları ile 3 milyonu aşkın insanımız bölge dışına gitti. Bunların bir kısmı okulların ve iş yerlerinin açılmasıyla geriye dönmeye başladı. Otelleri, misafirhaneleri, yurtları, boş evleri bu depremzedelerimizin barınmaları için hizmete açtık.
Her biri müstakil bir ilçe alt yapısı ile inşa edilen konteyner kentleri yaygınlaştırarak çadırlarda kalan vatandaşlarımızı daha insani şartlara kavuşturmak için çalışıyoruz. Gerek yerli konteynerler, gerekse Katar'dan gelen konteynerler bunların hepsi alt yapısı ile süratle belirlenen yerlere yerleştiriliyor.
Taşınma ve kira yardımları ile kendi barınma ihtiyaçlarını karşılayanlara yardımcı oluyoruz. Aile başına 10 bin liralık destek ödemesinden istifade eden depremzede sayımız 1,4 milyona yaklaştı. Ayrıca vefat edenlerin yakınlarına 100'er bin lira destek ödemesi yapıyoruz. Bölge genelinde her gün 3,7 milyon öğün sıcak yemek çıkartıyor, ayrıca kumanya ve kuru gıda paketi dağıtımı ile ihtiyacı karşılıyoruz. Psikososyal destek gruplarımız 9 bin 500'ü aşkın personelleri ile bu zor günlerde depremzedelerimizin yanında yer alıyor.
AYRI AYRI PROJELER HAZIRLIYOR VE DEVREYE SOKUYORUZ
Üretimi ve istihdamı desteklemek için esnaflarımız, çiftçilerimiz, sanayicilerimiz için ayrı ayrı projeler hazırlıyor ve devreye sokuyoruz. Açılan her iş yeri ile her işletme ile her tesis ile depremzede vatandaşlarımız şehrine dönmekte, şehrine sahip çıkmakta, hayatını yeniden düzene koymaktadır. Bunun için üretim ve istihdamı artırmak ile ilgili çalışmalar için her türlü desteği vermekte, her türlü kaynağı harekete geçirmekte kararlıyız. Depremde hasar gören yol, su, elektrik, doğal gaz, haberleşme alt yapısını kurumlarımızın geceli gündüzlü çalışması ile yardım ekiplerinin bölgeye gelişinin depremzedelerin de bölgeden tahliyesini kolaylaştırdık.
Çocuklarımızın eğitim öğretiminde kesinti olmaması için geçici barınma merkezlerinde okul öncesinden başlayarak her seviyede etkinlikler başlattık. Okullarımızı teker teker kontrol ederek deprem şehirlerinde kademeli olarak 1 Mart'tan itibaren eğitim öğretime açtık. Bu çerçevede okulların halen kapalı olduğu Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay'da da 27 Mart'tan itibaren şartları uygun binalarda eğitim öğretimi başlatmak için hazırlık yapıyoruz. Depremde fedakarlıklarını çok iyi bildiğimiz sağlıkçılarımızın zarar gören hastanelerimizde verdikleri hizmetleri en yakındaki yerlerden başlayarak çevre illere de taşıyarak sürdürüyoruz. Sahra hastaneleri başta olmak üzere kurduğumuz geçici merkezlerle de vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerini kesintisiz veriyoruz. Diğer tüm alanlarda da benzer gayretler kesintisiz devam ediyor.
ADRES GÜNCELLEME ÇAĞRISI
Bu vesileyle bir hususun altını çizmek istedim. Geçtiğimiz günlerde deprem bölgesinde yaşarken felaketin ardından başka illere taşınan ve nüfus kayıtlarını oraya aldıran vatandaşlarımızla ilgili bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınladık. Bu kararname ile depremin ardından adres kayıtlarını gittikleri yerlere aldıran vatandaşlarımızın depremle ilgili kendilerine sağlanan haklarda herhangi bir kayba uğramayacaklarını güvence altına aldık. Vatandaşlarımızın 14 Mayıs seçimlerinde oy kullanabilmeleri için ister ev olsun, ister yurt, misafirhane, sosyal tesis, otel, öğretmenevi veya başka bir yer hiç fark etmez. İkamet kayıtlarını oraya aldırmaları gerekiyor. Adres güncelleme işlemi elektronik devlet üzerinden veya nüfus müdürlükleri vasıtası ile 17 Mart Cuma günü gece yarısına kadar tamamlanmalıdır. Deprem bölgesinde yaşayıp da evi dışında çadır kent, konteyner kent, kamu tesisi veya başka herhangi bir yerde yaşayan vatandaşlarımızın da aynı şekilde adres kayıtlarını bulundukları yerlere taşımaları gerekiyor.
650 BİN BİNA YAPILACAK
Bugüne kadar sunduğumuz arama kurtarma, acil yardım ve geçici barınma hizmetlerinin ötesinde bizim milletimize depremde yıkılan şehirlerimizi bir yıl içinde yeniden ayağa kaldırma sözümüz var. Hasar tespit çalışmalarında sona gelinmek üzeredir. Şu ana kadarki tespitlere göre önümüzdeki bir yıl içinde 319 bin konut toplamda ise 650 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Bunların bir kısmını zemin artı 3, bir kısmını zemin artı 4 katlı bina olarak, köylerde ise ahırı ve bahçesi ile köy evi olarak inşa ediyoruz. Daha önce Van, Bingöl, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde, Bartın, Kastamonu, Giresun sel afetlerinde, Antalya ve Muğla yangınlarında bu konutları yapıp sahiplerine veren bir iktidarız. Laf ola beri gele yok. Biz icraatlarımızla konuşuyoruz. İnşallah 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan veya kullanamaz hale gelen hiç bir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz.
ANA MUHALEFETE DE SESLENMEK İSTİYORUM
Zemini sağlam yerlerde kuracağımız yerleşim yerleri yanında mevcut şehirlerimizin tarihi ve kültürel dokusunu da koruma altına alacak şekilde bir planlama yapıyoruz. Hazırlıkları tamamlanan yerlerde şu anda kazmalar vuruldu. İnşaatlara başlandı. TOKİ'nin kurumsal birikimi ve ülkemiz inşaat sektörünün kapasitesi 1 yıl içinde tamamlama sözünü verdiğimiz konutları yapmaya Allah'ın izniyle fazlasıyla yeterlidir. Geçtiğimiz 20 yılda hizmete sunduğumuz 1 milyon 180 bin toplu konut ve inşasını gerçekleştirdiğimiz 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesi sözümüzü tutacağımızın teminatıdır. Buradan tabi ana muhalefete de seslenmek istiyorum. Biz kentsel dönüşümden bahsediyoruz. Ama siz kendinizi rantsal dönüşüm olarak tanımlıyorsunuz o ayrı bir konu. Deprem bölgesindeki faaliyetlerin ötesinde ülke genelinde afetlere hazırlık çalışmalarımızı da şu anda hızlandırdık.
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ
Biz deprem bölgesine insanlarımızla dertleşmeye, tespitlerimiz doğrultusunda gereken talimatları vermeye gideriz. Bundan sonra da atılan her adımı bizzat yerinde görecek, depremzedelerle buluşmayı sürdüreceğiz. Bu zatın seçim kampanyasını deprem yıkıntıları önünde yapmasını bir kenara bırakalım, gece gündüz orada çalışan bakanlarımıza, valilerimize iftira atmasına ne diyeceğiz. Yarısı yalan yarısı yanlış bir konuşma depremde evi yıkılan hangi kardeşimizin yüreğini rahatlatır?
Bu zatın söylediği yalanlar defalarca yüzüne vuruldu. Depremin sorumlusu kim sorusunu sorabilecek kadar hayattan kopuk birisine ne desek boş. Bunların derdi ne bu ülke ne bu millet. Biz bir yılda şehirlerimizi ayağa kaldırmanın derdindeyiz. Tek başına bu tablo bile kimin nerede durduğunu göstermeye yeterlidir.
MASANIN ALTI ÜSTÜNE GELDİ
Bakalım ilerleyen günlerde daha neler görecek, neler duyacak, ne tür kepazeliklere şahit olacağız. Yazıktır, günahtır, milletimizin geleceğini emanet ettiği siyaset kurumunu bu seviyeye düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Gerçi bunların her işi aynı. Biliyorsunuz bir yıl önce 6 parti bir araya gelip güya seçim ittifakı kurdular. Defalarca toplandılar, konuştular, dağıldılar, toplandılar, konuştular, dağıldılar. Amaç seçim ittifakının gereği olarak aday belirlemek ve milletvekili listelerindeki işbirliğinin çerçevesini çizmek.
Seçim takvimi başlayınca cumhurbaşkanı adayı dediğiniz kişi millete karşı söyleyeceği olan kişidir. Kaç yardımcın olacak diye soruyorlar? Ben bir tane başkan yardımcısı atadığımda ülke nasıl yönetilecek demişti. Birden 1500'e kadar başkan yardımcısı atanabilirmiş! Altılı masanın etrafında toplananlara bir şeyler dağıtılacak. Yeteri kadar başkan yardımcısı olması lazım.
Türkiye gibi pek çok gündemi olan bir ülkede bu sözün iki aya sığdırılması mümkün değil. Altılı masa toplanıp dağılırken yıpranmasın diye açıklamıyoruz dediler. Şimdi yardımcısını da yıpranmasın diye açıklamıyorlar. Topu taca atacak yer kalmayınca bu isimleri açıklamak için bir araya gelecekler. Bu toplantıda öyle bir kavga çıktı ki masanın altı üstüne geldi. Biri masadan kalktı, sonra tekrar oturdu veya oturtuldu. Yapılan tehditlerin çetelesini tutanlar epeyce kalın bir dosya sahibi olmuşlardır. Bu rezil kavganın ardından CHP'nin iki büyükşehir belediye başkanını da işin içine katarak zar zor adaylarını ilan ettiler. Erkenden açıklansa pek bir yıpranacak bir isim çıktı. Sonunda 'Bay bay Kemal' birilerini öne sürmek, birilerinin arkasına saklanmak yerine karşımıza çıkacak, bizimle er meydanında yarışacak cesareti gösterdi.
KILIÇDAROĞLU'NA EYT GÖNDERMESİ
Demokratik bir şekilde yarışarak kendisine gereken koltuğu vereceğiz. EYT'yi de çıkardık. Her ne kadar siyaseten emeklilikte bu kanuna gerek yok ise de bu durum kendisine örnek ve teşvik olur diye umuyorum.