2025.10.10 13:50 Son Güncellenme: 2025.10.10 14:51
Bu köşede tüm ayrıntılarıyla yazdık senelerce:
Turgay Erdem döneminde ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündemden hiç düşmeyen, deprem tehdidi kapıdayken 'tek imza' ile sayısız kent suçu işlenen Bursa'nın Nilüfer ilçesi; Türkiye'de müteahhitlerin cenneti, imar yolsuzluğunun başkenti hâline getirilmişti.
Bilim, teknik, kanun ve yönetmelik önemini yitirmişti.
Patron kelimenin tam anlamıyla çıldırmıştı sanki.
Kent suçu tarifesi herkes tarafından bilinmekteydi.
Rüşveti veren her yeri saran imar kanununa aykırı fahiş emsalli inşaatlarla kamunun hakkını yıllarca gasbetti.
Fazla daireler şöyle dursun kaçak devasa blokların dahi inşa edilebildiği bu kirli düzende plansız üretim ve depolama tesisleri, bungalovlarla tarım alanları da talan edildi.
Bazıları hâlâ CHP çatısı altında barınan özde değil sözde sosyal demokratlar ceplerini doldururken milyarlarca liralık haksız kazanç, taşeron mafyalarla silahlı güce sahip oligarşik yapılanmaları beraberinde getirmişti.
Yolsuzlukların tümü ada/parsel bilgileriyle belgeliydi.
Nilüfer'in mevcut Belediye Başkanı Şadi Özdemir de ilçedeki 'obezleşmiş' yapıları kamuoyu gündemine getirmişti.
Yerelde iktidarla kurulan rant ittifakı nedeniyle bugüne kadar yapılan suç duyurularının tamamı görmezden gelindi.
Mafyalar aracılığıyla gerçekleştirilen silahlı saldırıların perde arkası da bugüne kadar incelenmedi.
Aslında çok daha önce harekete geçilmeliydi.
Nedense düğmeye ancak bugün basılabildi!
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, "'Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Yönetme ve Suç İşlemek Amacı ile Kurulan Örgüte Üye Olma, Rüşvet ve Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığını Aklama' suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında; Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı ile Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü görevlilerince 23 şüpheliye yönelik olarak 10.10.2025 tarihinde Bursa merkezli toplam 3 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda; 21 şüphelinin yakalanarak gözaltına alındığı, şüphelilere ait 24 ikamet ve 8 adet şirket adresi ile 12 adet araçta arama işlemlerinin devam ettiği, firari 2 şüpheli hakkında ise yakalama çalışmalarının devam ettiği" ifade edildi.
Operasyonun 'Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Yönetme ve Suç İşlemek Amacı ile Kurulan Örgüte Üye Olma, Rüşvet ve Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığını Aklama' suçlarından başlatılması önemli.
Dev imar rantından beslenen buyurgan mafya gruplarının siyasette bambaşka bir paradigma ortaya çıkardığını unutmamak gerekli.
Eski Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem'le birlikte Ayşegül E., Serkan Ç., Mümin T., Tamer İ., Mehmet Ziya A., Mehmet Fatih Ç., Ufuk T., Namık Ziya M., Ekrem P., Mustafa A., Erkan T. gibi isimlerin de gözaltına alındığı bildirildi.
Gözaltındaki bazı isimler eski belediye çalışanları.
Aralarında hormonlu çok sayıda inşaat yapan firma sahipleri de var.
Nilüfer'deki bu rant yapılanmasını temizlemek için sözde değil özde sosyal demokratların senelerdir verdiği mücadele ortadayken...
Sayısız yolsuzluğa pervasızca imza atılmışken...
İşlenen kent suçlarını sadece Nilüfer, Bursa değil tüm Türkiye bilirken ana muhalefet bu süreçte dikkatli bir yol izlemelidir.
Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ile yarıştığı kurultaydan önce gerçekleştirdiği Bursa ziyaretinde rant iddialarıyla ilgili kendisine yönelttiğim soru üzerine şu sözleri sarf etmişti:
"CHP'nin bir A4 kağıdının üzerindeki bir kurşun kalem lekesi kadar lekeye tahammülü yoktur. CHP rakipleri gibi gri ya da siyah kağıt değil, bembeyaz bir kağıttır. Öyle olunca kiri çok gösterir. CHP'nin kirlenmesine müsaade edemeyiz."
Yerel seçimdeki aday değişimleri, Özel'in bu cesur tutumunun ve bazı örgütlerin kararlı iradesinin ardından gerçekleşmişti ama sadece aday göstermemekle yetinilmemeliydi.
Genelde ve yerelde yolsuzlukları tescilli, iktidarla iş tutan, aynı zamanda bugünlerde CHP'yi parçalama girişimlerinde de bulunan isimlerle ilgili tutarlılıkla ilerlenmeli, derhâl ihraç süreçleri işletilmeliydi.
Geç de olsa bir arınma süreci başlatılmıştı ancak bu 'arınma' ranta bulaşmış herkesi kapsamamıştı.
CHP'nin iktidar olma gibi bir derdi varsa bu arınma sürecini hemen tamamlamalıdır.
Evet, yargının geldiği durum ortadadır.
Her yeri parsel parsel peşkeş çeken, yolsuzlukları ayyuka çıkmış AK Parti'li isimlere dokunulmadığı aşikârdır.
Topluma bu gerçek kuşkusuz sürekli hatırlatılmalıdır.
Ancak yargı ne kadar siyasallaşmış olsa da Turgay Erdem dönemindeki gibi ayyuka çıkan, sokakta herkesin konuştuğu işleri parti içinde görmezden gelmek büyük hata olacaktır.
Milyarlarca liralık yolsuzluğa bulaşan isimleri, bugün Silivri'de ülkenin geleceği için bedel ödeyenlerle aynı kategoride değerlendirmek, bu yönde paylaşımlar yapmak ise en başta ülkenin aydınlık yarınları için mücadele eden, bu uğurda bedel ödemekten zerre çekinmeyen o isimlere büyük haksızlıktır.
Şunu da söyleyeyim:
Nilüfer'de Turgay Erdem dönemini siyaseten kimin bitirdiği ortadadır.
Bu operasyon üzerinden başka hesapların umudunu taşıyanları Bursa kamuoyunun hüsrana uğratacağı da açıktır.
Turgay Erdem soruşturmasını takip etmeye devam edeceğiz...
Erdem döneminin iktidar ayağı da mercek altına alınacak mı?
Hep birlikte göreceğiz...
Bu köşede itiraz ve yargı süreçlerine değindiğimiz Bursa Kestel...
Yıkıcı deprem tehdidi altındaki Bursa'nın afet riskini bertaraf etmek i...
CHP, Bursa'daki ilçe kongrelerini tamamladı. 19 Ekim'...
Bugün sadece Bursa'da değil ülke genelinde olduğu gibi dünyada da devam eden ciddi bir
Su krizi yaşayan Bursa, deprem gerçeğiyle de bir kez daha y...