2025.12.05 12:07 Son Güncellenme: 2025.12.05 12:46
Dağyenice'nin nefesi rant uğruna kesilmişti.
Oysaki eskiden ekonomik durumu ne olursa olsun her kesimden insanın gelip, masasını kurarak ailesiyle özgürce nefes alabildiği bir yerdi.
Bakın seneler önce bir vatandaş ne yazmıştı Dağyenice'nin nefesinin kesilmesiyle ilgili:
"Türk halkına hizmet, Bursa halkına hizmet öncelik olmalıydı. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin doğayla uyumlu bir belediye tesisi yapıp uygun fiyatlarla işletmesi yerine neden güzelim doğal ortamın bozularak betonlaştırılıp, sıradanlaştırılıp, basitleştirilmesine sebep olarak özel bir firma işletmesine devredildi alan?
Halka hizmet ne zaman öncelik kazanacak? Vergi veren bu halk değil mi? Girişinin, otoparkının bile ücretli olması ne demek? Ayakbastı parası mı alıyorsunuz?
Eskiden en durumu olmayan insanların bile ailesi ile gidip masasını kurup kahvaltı yapabileceği, yemek yiyebileceği, göl çevresinde yürüyebileceği, nefes alabileceği bir yerken, şimdi sadece zenginlere ve turistlere hizmet veren burjuvazi bir yer haline dönüşmüş. Her yer bu hale getiriliyor ne yazık ki..."
Geçmişte Gököz ve Kocayayla da aynı yaklaşımdan nasibini almıştı.
Ardından kendine yeni bir rota oluşturdu rant iştahı.
Geçen sene bu sütunlarda aktarmıştık:
Keles ilçesindeki Baraklı Göleti de ranta kurban edilme tehlikesiyle karşı karşıyaydı.

Mazisi 2022'ye uzanan ticarileştirme hamlesinde daha ortada bir plan yoktu ancak proje hazırdı.

BUSKİ'den kiralanan yer, bungalovlarla donatılacaktı!
Şunları ifade etmiştik:
"Bursa'da yeni Çevre Düzeni Planı hazırlıkları devam ederken, gerekli altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmayan yerlerde, kimin, nasıl denetlediği belli olmayan foseptiklerle doğanın canına daha ne kadar okuyacağız?
Her yeri ticarileştirmek zorunda mıyız?"
Baraklı'daki girişimle ilgili DOĞADER'den yapılan açıklamada çarpıcı ifadeler kullanılmıştı:
"Bursa halkının artık gidemediği, bungalov turizmi ile belirli bir zümrenin kullandığı Dağyenice Göleti, Gököz Göleti ve Kocayayla geçtiğimiz yıllarda ranta kurban gitti.
Şimdi de dinlenme ve nefes alma alanlarından biri daha Bursa halkından koparılıyor.
Bursalıların cüzi miktarda giriş ücretiyle günübirlik piknik yapıp dinlendiği Baraklı mahallesinin yakınındaki Baraklı Göleti ve piknik alanı bungalov turizmine peşkeş çekiliyor.
Bu uygulamalar bir an önce son bulmalı ve Bursa'nın deniz ve doğa turizm alanları halkın ücretsiz olarak kullanımına açılmalıdır.
Devlet kurumlarının ve belediyelerin sosyal yönetim anlayışı da bu olmalıdır."
Bursa'da senelerdir çevrenin korunması için büyük mücadele gösteren DOĞADER Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demir de yaptığımız görüşmede, "Doğal alanları korumazsak, kaybederiz. Bir doğal varlığın güzelliğinden yararlanmak için o varlığın doğallığına uygun davranmamız gerekir. Ona zarar vermemeliyiz. Bir gölün, akarsuyun, şelalenin, ormanın, dağın kendi yapısını bozacak faaliyetlere izin verilmemelidir" demişti.
Şöyle devam etmişti:
"Zaten şehirlerimizde AVM'ler, restoranlar, kafeler fazlasıyla varken korunması gereken alanlarda kırsal turizm tesisi adında yapılaşma yapmak hem doğayla etkileşim yapma kültürüne aykırılıktır hem de o doğal varlığın doğasına aykırılıktır ve zararlıdır. Yani insanlar şehirden uzaklaşıp, doğaya gidiyorlarsa oranın o hâlini sevdikleri için gidiyorlardır. Amaç sosyal tesis ise şehirde zaten fazlasıyla var."
Büyükşehir meclisinin geçen ayki meclis toplantısında Keles ilçesi Baraklı mahallesindeki 124 ada 95 parsele ilişkin hazırlanan plan değişikliği oy birliğiyle kabul edildi!

Söz konusu parselin mülkiyeti BUSKİ'ye ait, niteliği gölet.
Gölet imara açılacak yani!

Hazırlanan planda bölgede yapılaşma için 0,20 emsal verildi.
150-200 arasında bungalovun inşa edilmesi planlanıyor.

İnşaatlar tamamlandığında artık burada vakit geçirebilmek için para ödemeniz gerekebilir!
Amaç sosyal tesis ise zaten mülkiyeti belediyeye ait olan yerde neden Büyükşehir bir sosyal tesis hayata geçirmiyor da yer kooperatife kirayla veriliyor?
Murat Demir'le bugün de görüştüm.
Tepkiliydi.
"Kentin 1/100.000'lik planı da bu mantıkla yapılıyorsa vay halimize" dedi.
Parçacıl planlardan kurtulmamız gerekmiyor mu?
Bu acele niye?
Şehrin kırsal turizme ihtiyacı varsa ki var, önce bilim insanlarının rehberliğinde yeni Çevre Düzeni Planı'nın sonuçlandırılması gerekmiyor mu?
Ortak akılla belirlenecek yerlerde gerekli altyapı ve üstyapı yatırımları tamamlandıktan sonra kamunun hakkını önceleyerek adımlar atılması daha doğru olmaz mı?
Edindiğim bilgiye göre akademik odalar Baraklı'daki plan değişikliğini mercek altına aldı.
Bakalım kamunun hakkı korunacak mı?
Nilüfer'in neredeyse her yeri yeterince katledilmedi mi? Nedir bu bit...
Türkiye'nin en büyük skandallarından birine imza atılan Bursa'da on binlerce kiş...
ABD merkezli çok uluslu şirket Cargill... 2014'te Çel...
CHP'nin 'Şimdi İktidar Zamanı' sloganıyla gerçekleştirilen, 3 gün süren 39'uncu Olağan K...
2025 yılı Adli ve İdari Yargı Mazeret Kararnamesi Bursa'yı yakından ilgilendiren önemli ...