Bursa
Çok Bulutlu
16.1°
Başka Gazete

Ciddi salgın riski var! Hizmetleri engellemeye çalışan bürokratlar...

2023.02.16 11:52 Son Güncellenme: 2023.02.16 11:52

Önce Bursa'da tam 3 tır dolusu ilaç ve tıbbi malzeme topladılar.

Ardından diyaliz kateterlerini Şanlıurfa ve Adıyaman'daki hastalara bizzat ulaştırmak için yola çıktılar...

Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Ali Erdem ile felaket bölgesindeki çalışmalara iştirak etti.

5 afet eczanesi açılarak depremzedelere hizmet verildi.

Yıkıma uğrayan kentlerdeki ilaç ihtiyacı giderildi.

Yeri gelmişken belirtmek gerekli:

İlaç tedariği bağlamında eczacıların sadece kendilerinin yaptığı bağış miktarı 100 milyon lirayı geçti.

Başkan Şahin, dünkü görüşmemizde bölgedeki izlenimlerini paylaşırken çarpıcı sözler sarf etti:

"Sahra eczanesine sürekli insanlar geliyor. En çok da vicks pomat istiyorlar. Bir ara vicks pomat bitti. Bir depremzedeye neyin var amca onun yerine başka krem verelim dedik. Ve demez olsaydık... Amca, "Enkaz altından yakınlarımın cansız bedenlerini çıkarmaya çalışıyorlar ve o koku burnumdan gitmiyor, burnuna vicks sür dediler" deyince ne diyeceğimizi bilemedik."

Şöyle devam etti:

"Bölgede şu anda korkulmaya başlanan bir bit ve uyuz salgını riski var. Zaten bir süredir yaşanan uyuz salgınının bölgedeki uygun olmayan hijyen koşullarının artması sebebiyle daha da büyük bir salgın haline gelmesinden korkuluyor. Hava sıcaklığının eksi derecelere kadar düşmesi sebebiyle önümüzdeki günlerde grip, soğuk algınlığı ve solunum yolu enfeksiyonlarında ciddi bir artış olacağını düşünüyorum. Bu sebeple de bu ilaçların temin adetlerini artırdık. Ciddi bir ishal salgını riski de maalesef hijyen koşulları sebebiyle mevcut. Buna karşı da ishal ilacı stoğumuzu artırmaya çalışıyoruz."

Enkazdan yaralı çıkarılanlar için tetanoz aşısı ihtiyacı da bulunuyor.

Okan Şahin, "Ülkemizde zaten tetanoz aşısı sıkıntısı varken bir de böyle yüksek miktarda ihtiyaç olması ciddi problem. Konu hakkında Fransa'daki üretici firma ile görüşmeler yapıldı ve firma aşı yollamaya hazır ancak bu sefer de gümrük ile ilgili sıkıntılar oluşunca yetkililer ile görüşülerek konunun aşılmasına çalışılıyor" diyor.

Felaket bölgesinde hizmetlerin engellenmesi sorunu da ne yazık ki can sıkıyor!

İnsanlar can derdindeyken birileri ben ne dersem o olur zihniyetinden ödün vermemekte direniyor!

Şahin'in şu sözleri durumu özetliyor:

"Deprem bölgesinde bir çok eczacımızı kaybettik. Eczanelerimiz yıkıldı. Yavaş yavaş hizmet verme şansı olan eczanelerimizin kontrollerini yaptırarak kısa zamanda açılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bir de bazı bölgelerde her şeyin kendi kontrolünün altında olmasını isteyen ve yapılan hizmetleri engellemeye çalışan bürokratlar ile de uğraşıyoruz. Neyse ki hâlâ aklıselim yöneticilerimiz de var da gereğini yapıyorlar."

Askıdaki plan değişiklikleri durdurulmalı!

Sürekli vurgulamaya devam edeceğiz:

Depremde yıkılan kentlerin yeniden nasıl inşa edileceği konusu hayati.

Artık rant değil insan hayatı öncelenmeli.

Bu bağlamda mutlaka bilim insanlarının rehberliğinde ilerlenmeli.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Şehir Plancıları Odası'nın dün yaptığı "Deprem sonrasında zor koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan yurttaşlarımız açısından güvenli konut alanlarına bir an önce erişmeleri elbette ki temel beklentimizdir. Ancak bu sürecin bilimsel gerçekler, teknik gereklilikler ve şehircilik ilkelerine uyulmadan yapılması hâlinde uzun vadeye yayılmış ciddi sorunlarla karşılaşılacağı açıktır" uyarısı önemli.

Depremden etkilenen şehirlerin üst ve alt ölçekli plan revizyonları, imar uygulamaları ve korunmaları sürecinde Şehir Plancıları Odası'nın bilimsel desteği alınmalı.

Yıkımın ağır bilançosunu düşündüğünüzde...

Bahsettiğimiz bilimsel desteğin, felaketin tekrar etmemesi adına artık zorunlu hâle geldiğini idrak etmemek mümkün mü?

Bursa'ya dönersek...

Belediye meclislerinde onaylanan, askı sürecindeki mevcut plan değişikliklerinin tamamı durdurulmalı.

Zira incelediğinizde sahiden deprem açısından hayli riskli bazıları...

Yarın bir örneğine bu köşede yer vereceğiz.

Deprem bölgesi sınırında yapılaşmalara nasıl izin verildiğini gözler önüne sereceğiz.