Bursa kamuoyunda uzun süredir belirli periyotlarla gündeme gelen 'çöplük' meselesinin geçmişi hayli derin.

Hamitler'deki tesis senelerdir çevresindeki mahalleleri kelimenin tam anlamıyla perişan etti, bu kesin.

3 yıl sonra...

2028'de ömrünü dolduracak çöplük kapatılacak.

Peki, yeni tesis nereye yapılacak?

Bu soru özelinde de senelerdir süren bir tartışma var malum.

Recep Altepe ve Alinur Aktaş dönemlerinde Büyükşehir Belediyesi tarafından katı atık tesisinin Nilüfer'deki Kayapa Mahallesi'ne kurulmak istenmesi büyük tepkilere sebebiyet vermişti.

Bölge halkı ve çok sayıda akademik gerekçe öne süren bilim insanları projeye değil yer seçimine karşı olduklarının altını çizmiş, eylemler düzenlenmişti.

Hatta 2023'te 'Kayapa'da Çöplük İstemiyoruz Platformu' ve CHP tarafından Büyükşehir Belediyesi'nin önünde de bir protesto gerçekleştirilmişti.

İl Başkanı Nihat Yeşiltaş şunları söylemişti:

"Kayapa'ya yapılmak istenen çöplük için uzun yıllardır mücadele yürütülüyor. Halkımız, bilim insanları, akademik odalarla birlikte açılan ve kazanılan bir dava var. Bu dava sonucunda da proje iptal edilmişti. Recep Altepe, Alinur Aktaş bu projenin yapılmayacağını duyurmuşlardı."

Evet...

Büyükşehir meclisinde "Bu konu bir daha açılmamak üzere kapanıyor" denildiği dahi ifade edilmiş, muhtarlara Kayapa'ya yapılmayacak sözü de verilmişti ancak geçen dönemde tutarsızlıkta tutarlılık rekoru kıran anlayış çöplüğü yeniden Kayapa'ya yapmak için harekete geçmiş, yeni bir planlama sürecinin startı verilmişti.

Mustafa Bozbey'in ise Nilüfer Belediye Başkanı olduğu dönemde de Büyükşehir Belediye Başkanı seçilince de konuyla ilgili tavrı netti.

Geçen sene Aralık ayında düzenlediği toplantıdaki sözlerini hatırlatayım:

"Kayapa doğru değildi. Yaklaşık 300 bin nüfusun yaşayacağı bölgenin bir kilometre yakınında olan bir yerdi. Diğer taraflarında da yapılaşmanın arttığını düşünün, o zaman 200 metre kadar yakınında yer alacaktı yerleşimlerin. Aynı Hamitler'de olduğu gibi... Hamitler doğru muydu? TOKİ binalarının oraya yapılması doğru muydu? Hiç kimse kent olarak ses çıkarmadı."

Sahiden de diğer akademik itirazlar şimdilik şöyle dursun Hamitler'deki manzara ortadayken 300 bin nüfusun yaşayacağı bölgenin bir kilometre yakınına böyle bir tesis kurulur mu Allah aşkına?

Bozbey'e dün düzenlediği Kasım ayı değerlendirme toplantısında tesisin yeniden Kayapa'ya yapılmasına karar verildiğine yönelik söylentileri sordum.

Çok çarpıcı bilgiler verdi:

"Hamitler çöp deponi sahası önemli. 3 yıllık projeksiyonu var. Geçen yıl Temmuz ayında biz Bakanlığa gönderilmesi için Orman Bölge Müdürlüğü'ne talebimizi ilettik. Şu ana kadar sonuç alamadık. Yetkililerden sonucun bugüne kadar gelmesini beklerdik. Orada Kayapa dışında bir yer belirlemesi, doğru lokasyon var, doğru lokasyon konusunda bize bunun tahsisinin yapılmasını arzu ettik. Bugüne kadar çok önemli bir süreci geçmiş olacaktık. Ancak son aldığımız bilgiler ışığında Bölge Müdürlüğü daha bizim yazıyı Ankara'ya göndermemiş!"

Bozbey, "Bursalılar bilsin" dedi ve şunları kaydetti:

"Bölge Müdürü geçen yıl, 2024'ün Temmuz ayında talep ettiğimiz yerle ilgili verdiğimiz yazıyı neden Ankara'ya göndermedi? Niye göndermedi? Birinden emir mi bekliyor ya da birileri beklet gerek yok mu diyor? Bunun sorumlusu Orman Bölge Müdürlüğü'dür.

Sayın Bakanımız Bursa'ya geldiğinde 2024'te doğru bir lokasyon belirledik dedik, ilgileneceğini söyledi. Randevu da talep ettik.

Biz Bursa'nın gelecekte sorun yaşamaması adına adımlarımızı hemen attık. 1,5 yıl olacak neredeyse. Bizim evrak hâlâ daha Bölge Müdürlüğünde. Doğru bir şey değil."

Bu esnada Bozbey'e "Kayapa'da yapmaya mı zorlanıyorsunuz" sorusunu yönelttim.

Başkan, "Muhtemelen öyle bir durum da söz konusu" dedi ve ekledi:

"Doğru işi bir kerede yapalım. Bizim niyetimiz de hedefimiz de bu. Zamanında biz Kayapa'da yapılmasına karşı çıktık. Bilim insanlarına danışarak karşı çıktığımızı söyledik ama orası belirlenmiş. Neden, nasıl belirlendi orası ayrı bir konu. Bir toplantıda hazır yer var, neden yapmıyorsunuz, ÇED'i alınmış da denildi bana. Ulaşım bitti, su bitti şimdi o kısım geldi gündeme. Bursa bunu fazlasıyla tartışacak.

Biz doğru lokasyonda istiyoruz. 1994'lerde başlayan süreç bugünlere kadar geldi. Hamitler'de 200 dönüm civarında kamulaştırılmamış çöp alanı var. Mezarlıkta da yaklaşık 40 dönüm kamulaştırılmamış alan var üzerinde mezar mevcut."

Orman Bölge Müdürlüğü Bursalılara açıklama yaparak kamuoyunu aydınlatmak zorundadır.

Büyükşehir'i Bozbey değil de AK Parti'li bir isim yönetseydi yine böyle davranabilecek miydiniz?

Bu tutumun CHP'li Büyükşehir Belediyesi'ni yeni bir kıskaca alma hamlesi olduğu açıkçası belli.

Yeni deponi sahası acilen oluşturulmak zorunda.

Aksi takdirde Bozbey'in de toplantıda belirttiği üzere çöpü depolayacağımız alan bulamayabiliriz.

Yüz binlerce insanın hayatını yakından ilgilendiren, şehrin geleceğini etkileyecek bir meselede dayatmacı yaklaşımlar sergileniyor olması iktidara artı mı yazar yoksa eksi mi?

Kayapa baskısı sürerse siyaseten de kamuoyu nezdinde de farklı sonuçlar ortaya çıkacaktır şüphesiz ki...

Bozbey, Eski Büyükşehir Belediye Başkanlarına şoförlü makam aracı tahsis etmek üzere kendi imzasıyla meclise verdiği, büyük tepki çeken önergeyle ilgili de konuştu.

Belediye başkanlarının hiçbirinden böyle bir talep gelmediğini söyledi.

Şöyle devam etti:

"Bir toplantıda birileri neden geçmiş dönemdeki başkanlara sahip çıkmıyorsunuz dedi, en azından bir araç, şoför verilse hakları değil mi gibi konu oldu. Ben de kimseye bilgi vermedim, sadece söyleyenlere meclise yazarım, değerlendirilir dedim.

Biliyorum bunun Sayıştay tarafından mümkün olmadığını ama ona rağmen meclise verdim, ben imzaladım, sebebi şuydu en azından ben verdim ama bu şekilde bir sonuç oldu demekti zaten olmayacağını biliyorduk. Görüşülmeye değer görülmedi, zaten duyurmadık da. Kimseye bir tuzak yok."

Önerge sadece AK Parti'liler tarafından kabul edilmedi gibi bir algı yaratıldı ancak Plan ve Bütçe ile Hukuk komisyonlarının CHP'li üyeleri de Bozbey'in önergesine hayır demişti.

Gerekçesi ne olursa olsun Bozbey'in böyle bir önergeyi meclise vermesi doğru değildi!

Bu kadar hassas süreçlerden geçilirken daha dikkatli hareket edilmeli.

Başkan'ın toplantıda bir kez daha dillendirdiği "Yanlış yaptıysak, yanlıştan dönmesini de biliriz. Eleştiriye açığız, anlayışımız bu" yaklaşımı ise şüphesiz kent adına kıymetli.

Son olarak Bozbey'in "bir gerçeği paylaşalım" diyerek dile getirdiği önemli sözleri de aktarmalıyım:

"BUSKİ, Bursa olarak Nilüfer Çayı'nı kirletenlerin başında geliyoruz. Üzülüyorum. Yeni yeni öğreniyoruz birçok şeyi. Biz kirletiyoruz sonra sanayiciye, vatandaşa topu atıyoruz.

Önce Büyükşehir olarak bizim çevreyi kirletmememiz lazım. Çöp deponi sahasının sızıntı suyu Nilüfer Çayı'na gidiyor, neyi konuşuyoruz? Bugüne kadar yapılmalıydı, bunlar konuşulmamalıydı. Kamulaştırmalar yapılmadı. Sizin kamulaştırmaya ödeyeceğiniz rakam mı yoksa Nilüfer Çayı, Marmara'daki müsilaj mı önemli?"

Geçen dönemlerde gerçekleştirilmeyen yatırımlar ve söylenen yalanlarla kandırıldı Bursa ne yazık ki!

Bozbey'in "itirafsa itiraf" diyerek söyledikleri de ibretlikti:

"Bir Bakanlık toplantısına davet etmişlerdi, biz de bir sunum yaptık o zaman müsilajla ilgili. Sunumda diyoruz ki Bursa'nın suyunun yüzde 94'ünü arıtıp öyle veriyoruz. Koltuklarım kabarmıştı ama gerçeğin öyle olmadığını işin içine girince öğrendik. Niye kandırıyoruz, gerek yok ki...

Hâlen Görükle'nin atığı Nilüfer Çayı'na gidiyor, Ovaakça'nın, Ahmet köyün, Karacabey'in de... Bunlar gerçekler. Biz vatandaştan bir şey isteyeceksek, kaçak deşarjın üzerine gideceksek ki gitmeliyiz önce kendimiz kirletmemeyi sağlamalıyız."

Bozbey'in bilgilendirme toplantısına Bursa'nın 'devlet aklı', Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik de katılanlar arasındaydı.