2025.12.01 13:08 Son Güncellenme: 2025.12.01 13:24
CHP'nin 'Şimdi İktidar Zamanı' sloganıyla gerçekleştirilen, 3 gün süren 39'uncu Olağan Kurultayı'nın bir bölümünü Ankara'da takip ettim.

Özgür Özel'in Kılıçdaroğlu mesajına değinmeden önce Bursa özelinde yaşananları aktarmak isterim:
Tek adaylı kurultayda Bursa özelinde de en çok merak edilen husus kuşkusuz üye sayısı 80'e çıkarılan Parti Meclisi'nin (PM) nasıl şekilleneceğiydi.
Özgür Özel'in anahtar listesinin fire vermeyeceği netti.
Nitekim Özel'in PM ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) için delegelere sunduğu anahtar liste firesiz seçildi.
Çok tartışılan il kongresinden sonra...
İlçe başkanlarıyla bir araya gelen İl Başkanı Nihat Yeşiltaş'tan 17 ilçe başkanı ve il başkanının ortak kararıyla PM önerilerinin sunulması, Bursa'dan en az 4 kişinin PM'de yer alması yönünde çalışma yapılması, başka hesapları değil örgütü önceleyen adaylara destek sağlanması talep edilmişti.
Yeşiltaş'ın ilçe başkanlarıyla kurultaydan önce yaptığı toplantıda mevcut PM üyeleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu'na ve 'kısmi' olarak Canan Taşer'e destek eğilimi çıkmıştı.
Aynı toplantıda PM için kurultay delegesi Ayhan Solak ismi üzerinde de mutabakata varıldığı, 17 ilçe başkanı ve İl Başkanı Nihat Yeşiltaş'ın Solak'ın adaylığı için imza attığı kulislere yansımıştı ki bu bilgi Ankara'da doğrulandı.
Kurultayda Ayhan Solak'a yoğun ilgi vardı.
İlçe başkanları Solak'ı PM'de görmek istediklerine yönelik irade beyanlarını Yurt içi ve Yurt dışı Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin'e de ulaştırdı.
Cumartesi günü Özel'in anahtar listesinde mevcut PM üyelerinin yanı sıra Solak'ın adının da yer alabileceği, Bursa'nın PM sayısının 3'e çıktığı kulislerde konuşulmaya başlanmıştı.
Ancak Ayhan Solak'ın ismi anahtar listede kendine yer bulamadı.
Kulislere yansıyan bilgiye göre son anda gelen bir 'müdahale' nedeniyle İl Başkanı Nihat Yeşiltaş'a Solak'ın listede yer almayacağı iletildi.
Bunun üzerine Solak'ı listede görmek isteyen kurultay delegeleri tepkilerini Özgür Özel'e ve İl Başkanı Nihat Yeşiltaş'a mesaj yoluyla iletti.
Gecenin ilerleyen saatlerinde yeni bir gelişmenin haberi geldi.
Bursa'dan Solak'ın dışında farklı genç bir aday önerisi istendi.
Bursa'dan aday olan Dilan Orhan, Ahmet Getıren de PM için çalışmaları dikkat çeken isimlerdi.
Ancak tablo değişmedi!
Özel'in anahtar listesinde yer alan Kayışoğlu ve Taşer yeniden PM'ye seçildi.
Anahtar listede Bursa'dan 3. isim olarak kendine yer bulan Yasemin Reçber ise YDK'ya girdi.
Nihayetinde Yeşiltaş'ın kurultay performansı il kongresine benzedi diyebiliriz.
İl başkanları arasında Yeşiltaş'ın Ankara'daki popülaritesi yüksek değildi.
Bunun nedeni tek aday olarak girdiği kongrede, herkesten gizlediği blok listesine gösterilen büyük tepki ve bu tepkinin bir yansıması olarak az oyla seçilmesiydi.
Hâliyle PM'de sayı 80'e çıksa da mevcutların korunmasını, YDK'ya da bir isim sokulmasını Yeşiltaş açısından başarı şeklinde yorumlayanlar da vardı!
Ortaya çıkan tablonun iradelerini yansıtıp yansıtmadığına Bursa örgütü karar verecektir.
Şunun altını çizmek gerekir:
CHP'nin sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi için belirleyicileri gözden geçirmesi gerekir.
İki kişinin iki dudağının arasından çıkanlarla şekillenen listeler örgüt ve tabanın gerçek isteğini ne kadar yansıtabilir?
Birlik, beraberlik nasıl sağlanabilir?
Bugün Bursa'da mesela PM için sandık kurulsa ortaya nasıl bir netice çıkar sorusunun yanıtı belli değil midir?
Sayısız saldırı altındaki CHP'nin ülke bu hâldeyken gereksiz iç çatışmalara, derin ayrışmalara sürüklenmemesi adına daha sorumlu hareket edilmelidir.
Kurultayda Özgür Özel'in, nereye hizmet ettiği tescillenen Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerinin hayli kayda değer olduğunun da altını çizmek gerekir:
"Bu parti bizi sokaklardan, meydanlardan koparmak isteyenlerden arınacak. CHP arınacaksa bizi eskiye döndürmek isteyenlerden arınacak. Artık kimse bizi yenilgiye alıştıramayacak!"
Kurultaydaki manzara bir kez daha Kılıçdaroğlu ve çevresindeki dar kadronun CHP'de hiçbir karşılığının kalmadığını teyit etmiştir.
Sadece CHP'nin değil, ülkenin geleceğini doğrudan etkileyecek önümüzdeki seçimlerden önce çok geç kalınmış olsa da bu arınmanın artık gerçekleşmesi gerekir.
Bursa'da bazıları ayyuka çıkan rant iddialarıyla da gündemden düşmeyen eski ilçe başkanları, eski il başkanları, eski belediye başkanları, algı aparatları ve diğer kadrolu iş birlikçilerin hâlâ CHP çatısı altında barınabilmesi topluma nasıl izah edilebilir?
Bu arınma söylemi yine sözde kalırsa CHP'nin iktidar hedefine ulaşması güçleşecektir.
Dağyenice'nin nefesi rant uğruna kesilmişti.
Nilüfer'in neredeyse her yeri yeterince katledilmedi mi? Nedir bu bit...
Türkiye'nin en büyük skandallarından birine imza atılan Bursa'da on binlerce kiş...
ABD merkezli çok uluslu şirket Cargill... 2014'te Çel...
2025 yılı Adli ve İdari Yargı Mazeret Kararnamesi Bursa'yı yakından ilgilendiren önemli ...