2025.09.22 12:07 Son Güncellenme: 2025.09.22 13:14
CHP'nin "Darbeye ve kayyıma hayır" sloganıyla dün gerçekleştirdiği 22. Olağanüstü Kurultayı bir kez daha gösterdi:
Şahsî ikballeri uğruna iktidarla rant ittifakı kuran özde değil sözde sosyal demokratlar amaçlarına ulaşamayacaklar.
Değişimden sonra bir gün dahi durmadılar.
Evet, yine durmayacaklar.
Çokça uğraştılar, uğraştırdılar.
Evet, daha da uğraşacak, uğraştıracaklar.
Sayısız saldırıya imza attılar.
Evet, dozu daha da artıracaklar.
Ancak görünen o ki Özgür Özel'in liderliğindeki değişimle yerelde Türkiye'nin birinci partisi konumuna yükselen ana muhalefeti parçalayamayacaklar.
Zira takke düştü, kel göründü.
19 Mart ve 'mutlak butlan' süreci CHP içinde kimin, nereye hizmet ettiğini net şekilde gözler önüne serdi.
Özgür Özel'in de vurguladığı gibi:
"Biz bildiğiniz gibiyiz; biraz daha ustalaştık taşı kırmakta, dostu düşmanı birbirinden ayırmakta."
Serbest seçim ortamının ortadan kaldırılmaya çalışılmasına, iktidarın muhalefetsiz bir Türkiye inşasına sokağın da tepki verdiğini hatırlatmak gerekli.
Olağanüstü kurultay, kumpasların sözde tüm gerekçelerini ortadan kaldıracak şekilde planlanmıştı.
Güvensizlik oylaması, bazı delegelere oy kullandırılmaması akıllıcaydı.
24 Ekim'deki kurultay davası açıkçası konusuz kaldı.
Demokrasiyi askıya almaya çalışan müdahaleler nedeniyle...
Yaklaşık iki seneye 1 olağan 2 de olağanüstü kurultay sığdıran CHP'de Özgür Özel 3. kez Genel Başkan seçilmeyi başardı.
Dün, 835 geçerli oyun tamamını alarak doğum gününde güven tazeleyen Özel liderliğini pekiştirdi.
Hem parti içinde hem de toplumda her gün geçen biraz daha güçlendiğinin altı çizilmeli.
Özel'in liderliğindeki CHP tüm anketlerde zirvedeki pozisyonunu korumakla kalmıyor.
Rakipleriyle arasındaki farkı da giderek açıyor.
Özel'in kurultaydaki, "İktidar Trump'tan icazet almıştır", "Saldırıya karşı CHP iki parça değildir. Saldırıya karşı CHP bir bütündür. Dünün rakipleri bir olmuştur. Bir avuç aparat ve AK Parti'nin yargı kollarının karşısındadır" vurguları kayda değerdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'deyken, Trump ile görüşmesinden bir gün önce, çarşamba günü Filistin Devleti İstanbul Başkonsolosluğu önünde dayanışma mitingi düzenleneceğini açıklaması da dikkat çekiciydi.
CHP yine toplumun neredeyse tamamını birleştirecek bir mitinge imza atacak.
Silivri'de tutsak olan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, kurultayın ardından "Partimizin içine nifak sokmak isteyenler kaybetti. Hukuku sopa olarak kullanıp, milletin gözbebeği CHP'yi parçalamak isteyenler kaybetti. İktidarın kötü oyunlarına alet olanlar kaybetti" açıklamasını yaptı.
Haksız değildi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de Ankara'daydı.
Bozbey, "Halkımızın iradesiyle Türkiye'nin birinci partisi olan, baba ocağımız Cumhuriyet Halk Partimiz; baskılara ve kumpaslara asla boyun eğmeyecek. Özgür Özel'in önderliğinde, parti içi demokrasinin en güzel örneğini sergiliyor; kararlılıkla ve inançla iktidara yürüyoruz" mesajını paylaştı.
Bozbey'le ilgili çeşitli dedikoduları yayan aparatlar, hâlâ aynı şekilde davranabilecek mi?
Bu karenin ne ifade ettiği açık değil mi?
CHP'yi Türkiye'nin birinci partisi yapan partideki değişimin baş aktörlerinden olan...
Demokrasinin ağır darbe aldığı olağanüstü süreçlerde Özgür Özel'in yanında tereddütsüz konumlanan...
Rantçılar ve iktidar iş birlikçileriyle mücadele ettiği için malum yapı tarafından siyaset sahnesinden silinmeye çalışılan Nilüfer'i özgürleştiren İlçe Başkanı Özgür Şahin de kurultaydaydı.
Silivri tutsakları için kurultayda özel bir bölüm ayrılmıştı...
Daha önce "Nilüfer ilçe örgütünün desteğini buradan duyuruyorum. Sayın Başkanım, seni iki kere seçtik ayın 21'inde üçüncüye seçeceğiz. Dört sefer seçmemiz gerekirse dört sefer, beş sefer seçmemiz gerekirse beş sefer seçeriz! Bu iktidarı gönderene kadar sonuna kadar arkandayız, yanındayız" diyerek iradesindeki kararlılığı bir kez daha gösteren Başkan Özgür Şahin, kurultayın ardından şu paylaşımı yaptı:
"Kurultayımızda ortaya çıkan güçlü birlik ve kararlılık, baba ocağımız CHP'nin iktidar yürüyüşünü daha da hızlandırmıştır. İnançla, umutla ve cesaretle mücadeleye devam ediyoruz; ülkemizin aydınlık yarınları çok yakın!"
Sadece örgütün değil toplumun da, ihanet içinde olan malum kadroların tasfiyesi için başlatılan ihraç sürecinin genişletilerek devam ettirilmesi yönündeki beklentisi karşılanırsa CHP, bu süreçten güçlenerek çıkacaktır.
Tabii ki 'mutlak butlan'cıların B planı da unutulmamalıdır.
Ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündemden düşmeyen eski ilçe başkanları, eski il başkanları, algı aparatları ve diğer kadrolu iş birlikçiler; Nilüfer ve Yıldırım başta olmak üzere ilçelerde delegeleri manipüle ederek yönetimleri ele geçirmeye çalışıyor.
Hâliyle kongre süreçlerinin de CHP'nin geleceğini doğrudan etkileyeceğini bir kez daha ifade etmek gerekiyor.
Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı Adayı olması için imza vermeyen...
İktidarın kayyum hamlesine karşı gerçekleştirilen 6 Nisan'daki olağanüstü kurultaydan önce Bursa'da düzenlenen toplantıda Özgür Özel için de imza vermeyen...
"Bizimle birlikte olan ve asla parti içi tartışmalara, hakaretlere, iftiralara girmeyenleri ya da kendi tasarrufu olanların haricindeki kimseyi dışlamadık" diyen Özgür Özel tarafından 21. olağanüstü kurultayda üzeri çizilen üç isimden biri olan Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, iktidarın kayyum hamlesini boşa çıkarmak için bu kez delegelerin imzasıyla yapılan dünkü olağanüstü kurultay için de imza vermemişti.
Bursa'nın imza vermeyen iki kurultay delegesi daha vardı:
Hatice Doğan ve Hayri Türkyılmaz...
Bu üçlü dün ortalıkta yoktu.
Şahsî ikballeri uğruna...
Sosyal medyada Alevi yurttaşları da kullanmaya çalışan, bu hareketine karşı en büyük tepkiyi yine Türkiye'nin aydınlık yüzleri Alevi yurttaşlardan alan...
Ülke bu hâldeyken...
Saray'a yaranma kaygısıyla "Gücün şımarıklığına kapılanlarla aynı sofrada oturmaktan, aynı çatı altında siyaset yapmaktan büyük üzüntü duyuyorum" açıklamasını dahi yapabilen özde değil sözde sosyal demokrat tüccar milletvekilinin CHP ile artık hiçbir bağının kalmadığı da açık değil mi?
Tüm bunlar ihanet değilse ne peki?
Deneyimli bürokrat artık Genel Sekreter Yardımcısı
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nde revizyon devam ederken üst yönetim kadrosunda önemli bir gelişme yaşandı.
İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Nazlı Yazgan'ın Genel Sekreter Yardımcısı olması kararlaştırıldı.
Deneyimli bürokrat Yazgan'a; Emlak ve İstimlak, İmar ve Şehircilik, Kentsel Dönüşüm daire başkanlıkları bağlı olacak.
Yazgan, İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı görevini de bir süre devam ettirecek.
Büyükşehir'deki değişimin iştiraklerde de sürmesi bekleniyor.
Su krizi yaşayan Bursa, deprem gerçeğiyle de bir kez daha y...
On binlerce üyesiyle Türkiye'nin önemli kuruluşlarından biridir. Kader...
Bugün CHP'nin geçen cumartesi takip ettiğim Osmangazi kongresiyle ilgili gözleml...
CHP'nin Osmangazi ve Nilüfer kongrelerinde örgüte
CHP Bursa'da iki kritik seçim vardı dün. Nilüfer kongresi Yüzüncüyıl S...
Dün bu sütunlarda Mustafakemalpaşa'daki TOKİ skandalını gündeme taşımıştık. ...