Bursa
Çok Bulutlu
21.4°
Başka Gazete
Yaman Kaya
Yaman Kaya
[email protected]

Bursa'da soru işaretlerini artıran Atış Yapı raporu!

2025.11.17 10:25 Son Güncellenme: 2025.11.17 10:29

Bursa'da on binlerce kişiyi mağdur eden Atış Yapı'nın konkordato davasında iflas kararı çıkmadı.

Süreç TMSF'ye bırakıldı.

Bu aslında beklenen bir karardı.

Neden derseniz TMSF kayyum olarak atandığı Atış Yapı Grubu'na ait şirketlerin tüm mal varlıklarını bir araya getirmişti.

Varlıkların "Atış Yapı Grubu Ticari ve İktisadi Bütünlüğü" adı altında tek bir bütünlük olarak değerlendirilmesine karar verilmişti.

TMSF'nin devreye soktuğu yetki ile iki yıl boyunca hiçbir alacaklı Atış Yapı Grubu varlıklarına haciz, ipotek, satış, iflas talebiyle başvuru yapamayacaktı ki TMSF'nin bu yetkisi özel bir kanun maddesine dayandığından aldığı karar idari olsa da bağlayıcıydı.

14 Kasım'daki konkordato davasında da mahkeme kanuna göre TMSF'nin bu kararını dikkate alabilir demiştik, öyle de oldu.

Bugün size Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığı'na sunulan 'Geçici Mühlet Konkordato Dönemi Komiser Raporu'nda yer aldığı öne sürülen çarpıcı bazı tespitleri aktaracağım.

Atış Yapı'nın muhasebe kayıtları incelendiğinde grup şirketlerinden ve şirket ortağı olan Hüsamettin Atış'tan yaklaşık 6 milyar lira alacağı bulunduğunun tespit edildiği iddia edildi.

Söz konusu 6 milyar lira civarındaki alacağın yaklaşık 3 milyar 900 milyon lirasını, 'Nitelikli Dolandırıcılık ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama' suçları iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Hüsamettin Atış'a verilen avans hesap borcunun oluşturduğu öne sürüldü.

Şirketin kasasındaki kaynakların grup içi aktarım yoluyla 'borç' adı altında dışarı çıkarılması iddiası önemli.

İddia doğruysa dikkatle araştırılması gerekli.

Rapora göre milyonlarca lira tutarındaki 589 adet senedin akıbetinin belirsiz olduğu da iddia edildi.

Pars Toprak Sanayi A.Ş.'nin Atış Yapı'ya yaklaşık 787 milyon lira tutarındaki borcuna karşılık 10.04.2025 tarihinde 710 milyon liralık senet tahsil girişi yapıldığı, bu senetlerin şirket kayıtlarına girişinin olmadığı, bahsi geçen senetlerin gerçekte alınmadığı, senetlerin Atış Yapı uhdesinde olmadığı, senetlerin akıbeti konusunda bilgiye ulaşılamadığına yönelik tespitlerin de raporda yer aldığı öne sürüldü.

Raporda, Atış Yapı şirketleri arasında yer alan DownTown Alışveriş Merkezi A.Ş. ile DownTown Site Yönetimi A.Ş.'lerin konkordato geçici mühlet süresi başladıktan hemen sonra 18.06.2025 tarihinde Pars A.Ş.'ye hisse devirlerinin yapıldığı...

Hasan Hüseyin Erdönmez ile yapılan görüşmeler neticesinde hisselerin emanet olarak devir alındığı, konkordato süreçlerinin AVM'ye zarar vermemesi için böyle bir işlem yapıldığı bilgisi alındığına yönelik değerlendirmelerin de bulunduğu öne sürüldü.

Göz göre göre işlenen dev kent suçlarıyla on binlerce vatandaşın mağduriyetine yol açan büyük usulsüzlük iddialarına gelirsek...

Babylon 1 projesinde 25.010 metrekarelik arsaya kesilen ilk yapı ruhsatında inşaat alanı 300.738,30 metrekare olarak belirlenmişti!

Tam da bu noktada Nilüfer'deki malum soruşturma çerçevesinde "rüşvet almak" iddiasıyla yöneltilen suçlama kapsamında tutuklanan Eski Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem'in emniyette verdiği ifadede Babylon'da bir metrekare bile usulsüzlük yoktur dediğinin iddia edildiğini hatırlatmak isterim!

25.010 metrekarelik arsaya 300.738,30 metrekare inşaat ruhsatına imza atanı görünce; Tanrı bolluk içindekileri doyursun diye boşuna dememiş Halil Cibran dedim yine!

Şunun altını çizmek isterim:

Söz konusu projedeki fahiş emsal iddiasını bu köşede ayrıntılı olarak 2 Mart 2023 tarihinde, yapılan suç duyurusunun detaylarını ise 31 Temmuz 2023'te detaylı şekilde yazmıştım!

Devam edersek...

Konkordato komiserlerinin raporunda 300.738,30 metrekarelik ruhsat kapsamında 2023'ün Şubat ayında kat irtifakı kurulduğu, tapuların alındığı...

Ruhsat alınmasının ardından inşaat faaliyetlerine başlandığı ancak usulsüzlük nedeniyle mahkemeye yapılan başvurudan sonra projede geçici olarak bir tadilat ruhsatı düzenlenmesi yoluna gidildiği...

26.04.2024 tarihinde onaylanan yeni ruhsat ile projenin, 420 bağımsız bölüm ve 178.131,40 metrekare inşaat alanı üzerinden devam ettirildiğine yönelik tespitlerin yer aldığı öne sürüldü.

Peki, 420 bağımsız bölüm mü satıldı?

Hayır!

Raporda Babylon 1 projesinde yapı ruhsatı dışında fazla dairelerinin imalatının yapıldığının tespit edildiği, 1105 adet bağımsız bölüm satışı gerçekleştirildiği bilgisinin yer aldığı iddia edildi.

Atış Yapı'nın Babylon 2 projesinde yapı ruhsatının olmamasına rağmen imalat yapıldığı, bu projede 667 adet bağımsız bölüm satışı gerçekleştirildiği bilgisine raporda yer verildiği de öne sürüldü.

Konkordatodan kısa süre önce yapılan muvazaalı arsa satışı iddiasıyla gündeme gelen Babylon 3 projesine ait 6490 ada 1-2-3-4 parseldeki arsaların önce grup şirketleri üzerine alındığı, 5-6 parseldeki yerlerin satın alınmadığı, tamamının alınmadan satış sözleşmeleri düzenlendiği, alınan herhangi bir yapı ruhsatı olmadan 141 adet bağımsız bölüm satışı gerçekleştirildiğine yönelik tespitlerin de raporda yer aldığı iddia edildi.

Babylon 3 projesindeki arsanın bir tekstil firmasına yapılan satışının ardından 11.500.000 dolar karşılığındaki 3 adet taşınmazın Atış Yapı'ya devredilmediğine, proje parsellerinin yapılan devirlerinde bedellerin tamamının tahsil edilmediğine yönelik tespitlerin de raporda yer aldığı öne sürüldü.

İddia doğruysa bu bedeller neden tahsil edilmedi?

Tekstil firmasına yapılan satışla ilgili raporda şüpheli işlemler başlığı altında değerlendirmelerin yer aldığı da öne sürüldü.

Yapı ruhsatı bulunan, arsaları Atış Yapı'ya ait Smart 1 projesinde 180, Smart 2 projesinde 311, Smart 3 projesinde 428 adet bağımsız bölüm satışı gerçekleştirilmiş.

Proje arsaları ihale ile Büyükşehir Belediyesi'nden alınan ancak ödeme koşulları yerine getirilmediğinden ihale sözleşmeleri feshedilen Smart 4 projesinde 355, Smart 5 projesinde ise 187 adet bağımsız bölüm satılmış.

Raporda Carrefour projesine ilişkin ruhsat bilgisine yer verilmezken buna karşın 506 bağımsız bölüm satışının gerçekleştirildiğine yönelik bilginin yer aldığı iddia edildi.

Yine iddialara göre...

Atış Yapı'nın tüm hisselerinin Hüsamettin Atış'a ait gözüktüğü, Hüsamettin Atış'ın hisselerinin ise iki yabancı şirkete rehin verilmiş durumda olduğunun belirlendiği...

Otomobil ticareti üzerinden finansman yaratma girişimleri gerçekleştirildiği ancak bu işlemlerin ciddi zarara sebebiyet verdiği...

2024'ün 6. ayında 172 kişi çalışırken şirketteki çalışan sayısının aynı yılın 9. ayında 73'e indiğine yönelik değerlendirmelerin de raporda yer aldığı öne sürüldü.

İddiaya göre komiserlerin rayiç bilançoya ilişkin değerlendirmelerinde, şirketin kasa hesabında gözüken yaklaşık 3,7 milyon liralık tutarın fiilen bulunmadığı, 400 milyon lirayı aşan tutarda verilen çekin mali tablolara yansıtılmadığı, 1 milyar lirayı aşan tutarda 'altın' kaydı ile yine 1,2 milyar lirayı aşan tutarda GYF fonu kaydının bulunmasına rağmen bu tutarların Atış Yapı açısından fiilen mevcut olmadığı, rayiç bilançoda dikkate alınmadığına yönelik tespitler de yer aldı.

Bu kalemlerin fiili karşılıklarının bulunmaması nedeniyle, komiserlerin rayiç bilançodaki değerlendirmelerinde şirketin öz kaynaklarının yaklaşık 7,4 milyar lira eksiye düştüğü öne sürülüyor.

Bu iddia Atış Yapı dosyasındaki finansal çöküşün boyutunu da ortaya koyuyor.

Atış Yapı skandalında 'tek sorumlu' sadece Atış Yapı değildir!

Milyarlarca liralık dev vurgun iddiasında 'tek sorumlu' tüm birikimlerini kaptıran yurttaş hiç değildir!

Komiserlerin raporlarından yansıyan iddialar Atış Yapı meselesinde asli sorumlunun siyaset olduğunu bir anlamda teyit eder niteliktedir.

Zira Bursa'nın göbeğinde yapılan ruhsatsız imalatları, kanunsuz satışları seyredenlerin, kanuna aykırı ruhsat düzenleyenlerin, tüm bu süreçte suç duyurularına rağmen yanlışları önlemek yerine şirkete siyaseten güç verenlerin sorumluluğu apaçık bir gerçekliktir ve mutlaka hepsi sorumluluklarının bedelini ödemelidir.

Kayıp milyarların izi sürülerek yurttaşların mağduriyeti kamunun hakkı korunarak giderilmelidir.

Arsası alınmamış, ruhsatı olmayan projelerde inşaatlar sürerken, ruhsata aykırı imalatlar yapılırken milyarlarca liralık vurgunda ihmali olan yerel yönetimler, ruhsat verenler ve denetim mekanizmaları mutlaka yargılanmalıdır; siyaset kurumu, mağduriyetleri giderme doğrultusunda çalışmalarını yoğunlaştırmalıdır.

Ortadaki krizin sosyolojik boyutu göz ardı edilmemelidir.

Yıllar sürecek bir belirsizlik, krizi daha fazla derinleştirecektir.

Öte yandan mağdur olan yurttaşlar çok sayıda mesaj gönderiyor...

Mağdurlar; Atış Yapı'yla Carrefour projesinde önce ortak olan daha sonra firmaya ödeme yaparak tapuyu tamamen üzerine aldığını kamuoyuna duyuran Katılımevim şirketinin yaşanan süreçlerle ilgisi var mıdır sorusunun araştırılmasını da istiyor.

Carrefour projesindeki satışlar da diğerleri gibi herkesin gözünün önünde gerçekleşti.

Vahim iddialar görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek geçiştirilecek kadar hafif mi?

Atış Yapı skandalında o kadar acı hikâyeler, o kadar derin mağduriyetler var ki....

Nitekim her iddianın titizlikle araştırılması sorumlu devlet anlayışının bir gereğidir, öyle değil mi?