Bursa
Açık
1.6°
Başka Gazete
Yaman Kaya
Yaman Kaya
[email protected]

Atış Yapı skandalında suç iddiasının tarihi ne? Mağdurlardan başkanlara çağrı var!

2025.12.16 12:05 Son Güncellenme: 2025.12.16 12:26

Ortada...

Türkiye'de yaşanan en büyük skandallardan biri, milyarlarca liralık zarara uğratılan on binlerce kişinin etkilendiği derin bir mağduriyet var.

Üstelik mesele yerel yönetimlerle doğrudan ilgili.

Böyle bir tablo görmezden gelinebilir mi?

Atış Yapı mağdurlarının son kamuoyu açıklaması dikkat çekiciydi.

"Sessizlik sürerse meydanlardayız" başlığı ile yapılan duyuruda şu ifadelere de yer verildi:

"İyi niyetli tüm girişimlerimize rağmen, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi yönetimlerinin, bu ölçekte bir mağduriyet konusunda sessiz kalmayı tercih ettiğini üzülerek gözlemliyoruz.

Seçilmiş belediye başkanlarının, yetki ve sorumluluk alanları dâhilinde bulunan, yüzlerce ailenin yaşamını doğrudan etkileyen bir konuda vatandaşla iletişim kurmaktan kaçınması, kamu görevinin ruhuyla ve demokratik hesap verebilirlik ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

Bu metin, Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne, Nilüfer Belediyesi'ne ve basına yöneltilmiş resmî bir açık toplantı çağrısıdır. Talebimiz son derece açıktır:

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi, tüm Atış Yapı projeleriyle ilgili bugüne kadar yanıtsız bıraktıkları tüm sorulara ve bundan sonra yöneltilecek sorulara, mağdur vatandaşların ve basının huzurunda açık, net ve somut cevap vermelidir.

Mağdurlar dinlesin, basın izlesin; yetkiler, sorumluluklar, ihmaller ve atılacak adımlar kamuoyu önünde, kayıt altına alınarak ortaya konulsun. Her iki belediyenin de, bu kapsamdaki ve kamusal ağırlıktaki bir konu için geniş katılımlı, basına açık bir toplantıyı organize edecek kurumsal kapasiteye fazlasıyla sahip olduğu tartışmasızdır. Bu nedenle, 'teknik', 'fiziki' veya 'takvim yoğunluğu' gibi gerekçeler ileri sürülmesi, bu saatten sonra kamuoyu nezdinde inandırıcı olmayacaktır.

Belediyeler, belediye başkanlarının şahsi tasarruf alanları değil; halkın ve kamu yararının temsil edildiği kurumlardır.

Bu şehirde yaşayan, vergileriyle bu kurumları finanse eden ve oylarıyla seçilmenizi sağlayan vatandaşlar olarak, seçilmiş yöneticilerimizden hesap verebilirlik talep etmek, soru sormak ve yanıt almak, yalnızca hakkımız değil; aynı zamanda demokratik bir vatandaşlık görevidir."

Mağdurlar, hafta sonuna kadar randevu verilmemesi hâlinde Büyükşehir önünde eylem yapacaklarını da belirtiyorlar.

Evet, bugün itibarıyla süreç malum tamamen TMSF'nin kontrolünde.

Diğer yandan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'Nitelikli Dolandırıcılık ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama' suçları iddiasıyla titizlikle sürdürülen bir soruşturma da var.

Atış Yapı skandalında süreçlerin başlangıcı tamamen geçmiş dönemlere ait.

Hâliyle hem Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in hem de Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'in bu aşamada yapabilecekleri sınırlı olabilir.

Ancak her iki başkanın da mağdurları dinlemesi, sürecin yerel yönetim boyutunu detaylı şekilde hak sahiplerine aktarması gerekir.

Geçmiş dönemdeki sorumlular ifşa edilmelidir!

Bu arada Başkan Bozbey'in mağdurlarla bir araya gelmesinin duyurudan önce zaten planlandığını da belirtmek isterim.

Şadi Özdemir de görüşme talebine olumlu yanıt verecektir düşüncesindeyim.

Mağdurlar Downtown'da yaşananları göz önüne alırsak, yine konu geçmiş dönemle ilgili olsa da Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın'la da bir araya gelmelidir.

Öte yandan tam da bu noktada yurttaşların sesine kulak vermesi gereken bir diğer siyasinin kuşkusuz AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank olduğunu da belirtmek gerekir.

Varank'ın Atış Yapı skandalıyla ilgili sürdürdüğü sessizlik mağdurlar tarafından sorgulanmaktadır.

Yeri gelmişken şu soruları bir kez daha yöneltmek isterim:

Atış Yapı'nın hazırladığı konkordato ön projesinde yer alan 2924 kişilik alınan sipariş avansları listesinde 1642. sırada Mustafa Varank ismiyle 3.545.000,00 liralık bir kayıt vardı.

Ancak...

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığı'na sunulan 'Geçici Mühlet Konkordato Dönemi Komiser Raporu'nda ise Varank adıyla bir kaydın yer almadığı öne sürülmüştü.

Peki, şirketin hazırladığı ön projede bulunan o "Varank" kaydı neyin nesiydi?

Kimi işaret etmekteydi?

Söz konusu kaydın neyi ifade ettiği ve kimle ilişkili olduğu belli mi?

İddia doğruysa komiserlerin raporunda böyle bir kayda neden yer verilmedi?

Var mı bu soruları yanıtlayacak biri?

Bitirmeden önce Atış Yapı hakkında 'Nitelikli Dolandırıcılık ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama' suçları iddiasıyla sürdürülen soruşturmaya da kısaca değinelim.

İddiaya göre Atış Yapı dosyasında suç iddiasının tarihi olarak 25.04.2024 tarihi ve sonrasının değerlendirildiği öne sürüldü.

Smart 4 projesinin yer aldığı, mülkiyeti Büyükşehir Belediyesi'ne ait Kayapa'daki parselin 182 milyon 500 bin liraya Atış Yapı'ya satıldığı ancak firmanın ödeme koşullarını yerine getirmediğinden 16/04/2024 tarihinde satış sözleşmesinin feshedildiği...

Mülkiyeti Büyükşehir'e ait Smart 5 projesindeki arsanın ise 183 milyon 321 bin liraya Atış Yapı'ya satıldığı ancak firmanın ödeme koşullarını yerine getirmediğinden 08/02/2024 tarihinde satış sözleşmesinin feshedildiği iddia edildi.

Buna rağmen firmanın satışlarını sürdürdüğü öne sürülüyor.

Suç iddiası tarihinin tespitinde bu satışların baz alındığı iddia ediliyor.

Şirket ve sahiplerinin milyarlarca liralık para trafikleri detaylı şekilde araştırılıyor.