2025.11.10 09:03 Son Güncellenme: 2025.11.10 09:19 - GÜNDEM
İzmir'de yaşayan emekli öğretmen Şaban Yaylalı (101), büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü gördüğünde henüz dört yaşındaydı. Sivas'ta yaşadıkları köyde evlerinin durumunun kötü olduğunu, köylülerin Atatürk'e vermek için dilekçe hazırladığını anlatan Yaylalı, "Atatürk geldiğinde köylüler yola çıktı. Kalpaklı, açık bir arabada, arkasında yaverleri, yanında ailesi... Köylülerin ricasını kabul etti, lojmanlar yapıldı" dedi.
İzmir'de yaşayan emekli öğretmen Şaban Yaylalı (101), büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü gördüğünde henüz dört yaşındaydı. Sivas'ta yaşadıkları köyde evlerinin durumunun kötü olduğunu, köylülerin Atatürk'e vermek için dilekçe hazırladığını anlatan Yaylalı, "Atatürk geldiğinde köylüler yola çıktı. Kalpaklı, açık bir arabada, arkasında yaverleri, yanında ailesi... Köylülerin ricasını kabul etti, lojmanlar yapıldı" dedi.
'HERKES AĞLIYOR...'
1938'de İstanbul Halkalı Yüksek Ziraat Okulu'nda okuduğunu ifade eden Yaylalı, Atatürk'ün ölümünü bir perşembe günü okulun bayrağının yarıya inmesi ve saatin 9.05'te durdurulması ile öğrendiğini söyledi. Yaylalı, yaşadığı acıyı şöyle anlattı: "Dolmabahçe'de katafalk kurulmuştu, herkes ziyaretine gidiyordu. Fındıklı'dan dörder kişilik gruplar halinde yaya kaldırımından Dolmabahçe'ye kadar yürüdüm. O büyük kapıdan içeriye girdim. Gürültü, ağlama sesi... Herkes başını yere eğmiş, gözlerinin yaşını silerek Atatürk'ü selamladı. Ben de vardım. Durmak mümkün değil, sel akıyor arkadan devam edeyim ziyaret edeyim diye. Herkes ağlamaklı. Yerler ıslanıyor, o kadar yaş dökenler var."
Şaban Yaylalı, "Bir daha görebilseydim kucaklardım, yüreğimi verirdim ona. Koca Cumhuriyeti emanet etti bize" ifadelerini kullandı.