2025.12.02 11:50 Son Güncellenme: 2025.12.02 11:53 - GÜNDEM
Kocaeli Dilovası'ndaki Ravive Kozmetik parfüm dolum tesisinde üçü çocuk yedi işçinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin SGK incelemesi tamamlandı. O gün iş yerindeki 13 kişiden 12'sinin sigortasız olduğu belirlendi. Müfettişler, yaşamını yitirenler dahil tüm sigortasız çalışanların girişini patlamanın gerçekleştiği 8 Kasım tarihiyle tescil etti.
Patlamanın ardından SGK Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından görevlendirilen Başmüfettiş Ahmet Burak Kaluç ve Müfettiş Muhammed Gedik, hazırladıkları raporu Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre raporda, Ravive Kozmetik Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.'nin SGK'ya sadece bir çalışanını bildirdiği kaydedildi. Patlamada hayatını kaybeden Şengül Yılmaz, Tuğba Taşdemir, Cansu Esetoğlu, Nisanur Taşdemir, Esma Gikan, Hanım Gülek ve vardiya amiri Tuncay Yıldız'ın da aralarında bulunduğu 12 kişinin ise kuruma herhangi bir sigortalılık bildiriminin yapılmadığı belgelendi.
"OLAY GÜNÜ ORADAYDILAR 1 GÜNLÜK SİGORTALI OLDULAR"
SGK müfettişleri olayı resmen "iş kazası" olarak nitelendirdi. Olay yerinde cansız bedenlerine ulaşılan 6 kadın işçi, hastanede vefat eden Tuncay Yıldız ve yaralanan diğer 6 kişinin patlama esnasında "fiilen söz konusu iş yerinde çalıştıkları" tespit edildi. Bu tespit üzerine, sigortası bulunmayan 12 kişinin sigorta başlangıç tarihi 8 Kasım (olay günü) olarak kayıtlara geçirildi ve bu kişiler "bir günlük sigortalı" sayıldı. Raporda, prime esas kazanç tutarı ise 866,85 TL olarak yer aldı.
Müfettişler ayrıca, bu kişilerin iş yerinde daha önceden de çalıştığına dair güçlü emareler bulunduğunu ve bu konudaki araştırmaların sürdüğünü belirtti. Hazırlanan ara raporun amacının "telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçmek ve hak sahiplerinin sosyal güvenlik haklarının ivedilikle tesis edilmesi" olduğu vurgulandı. Sonuç bölümünde ise şirkete, iş kazasını geç bildirmek ve işe giriş bildirgelerini zamanında vermemek suçlarından idari para cezası kesilmesi önerildi.
TEK KAPILI ÖLÜM TUZAĞI: ALEVLERİN ARASINDA MAHSUR KALDILAR
Raporda patlamanın oluş şekline ve binanın fiziki durumuna dair dehşet verici detaylar da yer aldı. İki katlı binanın alt katının depo, üst katının ise imalat alanı olarak kullanıldığı belirtildi. Kazanın, imalat alanındaki oksijen tüplerinin alev almasıyla başladığı, ardından diğer kimyasal maddelerin patlamasıyla yangının şiddetini artırdığı ifade edildi. İş yerinde sadece tek bir çıkış kapısının bulunduğu, herhangi bir acil çıkış kapısının olmadığı vurgulandı. Çıkış kapısının olduğu bölgenin şiddetli alevler altında kalması nedeniyle işçilerin içeride mahsur kaldığı ve dışarıdan müdahale imkanının bulunmadığı raporda anlatıldı.
BİLİRKİŞİ RAPORU: RUHSAT YOK, ÖNLEM YOK, DENETİM YOK
Daha önce hazırlanan bilirkişi raporunda da ihmaller zinciri gözler önüne serilmişti. İş yeri sahibinin "asli kusurlu", kamu kurumlarının ise denetim görevini yapmadıkları için "tali kusurlu" sayıldığı raporda; binanın iskan belgesinin olmadığı, imalathanede yangın merdiveni, sprinkler hattı, yangın algılama-alarm sistemi ve topraklama düzeneklerinin bulunmadığı tespit edilmişti. Ayrıca işletmenin itfaiye uygunluk onayı ve yangın güvenlik projesi olmadan faaliyete geçtiği, iş güvenliği uzmanı veya iş yeri hekimi görevlendirilmediği de kayıtlara geçmişti. Yangının çıkış nedeni ise "etil alkol transferi sırasında oluşan statik elektrik boşalması veya elektriksel kontak deformasyonu" olarak açıklanmıştı.
AVUKAT KAYNUN: KAMU GÖREVLİLERİ NEDEN TUTUKLANMADI?
Yangında hayatını kaybeden Şengül Yılmaz'ın ailesinin avukatı Onur Fırat Kaynun, yaptığı açıklamada, kamu görevlilerinin cezasız kalma ihtimaline dikkat çekti. Basına yansıyan ihbarlarla devlet kurumlarının bu kaçak iş yerinden haberdar olduğunun anlaşıldığını belirten Kaynun, şu ifadeleri kullandı:
"Gelin görün ki bu devlet görevlilerinden bazıları, yaşanan katliamda sorumlu oldukları düşünülmüş olacak ki görevden uzaklaştırıldılar. Ancak savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanmadılar. Yargı yine maalesef kamu görevlileri ile şirket yetkililerinin dosyalarını ayıracak. Bu adil yargılama açısından geri dönüşü olmayan ihmallerin, kamu görevlileri özelinde cezasızlıkla sonuçlanacak yeni bir yargı pratiğinin ayak sesleridir."
İddianamenin hafta sonuna kadar hazırlanmasını beklediklerini belirten Kaynun, "Soma, Çorlu, Aladağ, Kartalkaya katliamlarında olduğu gibi burada da kamu görevlileri yargı erki tarafından kaçırılmaktadır. Hakim ve savcılar artık bu koruma reflekslerinden vazgeçmeliler" çağrısında bulundu.
DAHA ÖNCE ŞİKAYET EDİLDİ AMA DENETLENMEDİ
Facia geliyorum demişti: İş yerinin, olaydan aylar önce, 16 Aralık 2024 tarihinde CİMER aracılığıyla şikayet edildiği ortaya çıktı. Şikayet dilekçesinde, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 15 kişinin sigortasız ve iş güvenliği olmadan çalıştırıldığı açıkça belirtilmesine rağmen, iş yerinde herhangi bir denetim yapılmadığı belirlendi.
İDARİ SORUŞTURMA: MÜDÜRLER AÇIĞA ALINDI
Patlamanın ardından başlatılan idari soruşturma deprem etkisi yarattı. SGK Kocaeli İl Müdürü, SGK Kocaeli İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü, İŞKUR CİMER'den Sorumlu Şube Müdürü ve bir personel açığa alındı. Yerel yönetim ayağında ise Dilovası Belediyesi'nden Belediye Başkan Yardımcısı Necati Temiz, Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı ve üç zabıta memuru görevden uzaklaştırıldı.
ŞÜPHELİLERDEN BİRİ CEZAEVİNDE ÖLDÜ
Adli süreçte ise gözaltına alınan 11 şüpheliden 7'si tutuklanmış, 4 kişi adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Tutuklananlar arasında yer alan iş yeri sahibi Kurtuluş Oransal, tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi'nde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmişti.