On binlerce kişiyi mağdur eden Atış Yapı'nın konkordato davası 14 Kasım'da.

Mahkemeye sunulan bilirkişi raporundan önce TMSF'nin 18 büyük bankanın genel müdürlüğüne gönderdiği yazıdan söz edeyim.

TMSF, kayyum olarak atandığı Atış Yapı Grubu'na ait şirketlerin tüm mal varlıklarını bir araya getirdi.

Varlıkların "Atış Yapı Grubu Ticari ve İktisadi Bütünlüğü" adı altında tek bir bütünlük olarak değerlendirmesine karar verildi.

Bu kapsama giren 4 şirket şöyle:

1- Atış Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

2- Atış Gayrimenkul Pazarlama Ltd. Şti.

3- Nisbetiye Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.

4- Pro Teknik İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti.

TMSF'nin devreye soktuğu yetki ile iki yıl boyunca hiçbir alacaklı (vatandaş, banka ya da tedarikçi fark etmiyor) Atış Yapı Grubu varlıklarına haciz, ipotek, satış, iflas talebiyle başvuru yapamayacak.

Bu süre zarfında Atış Yapı Grubu'nun tüm varlıkları TMSF'nin kontrolü altında kalacak.

TMSF, varlıkları isterse satacak isterse de fon bünyesinde yönetmeye devam edecek.

TMSF'nin aldığı idari bir karar ancak özel bir kanun maddesine dayanıyor.

Bilirkişi raporuna dönersek...

Smart Ev 1, Smart Ev 2, Smart Ev 3, Babylon 1, Babylon 2 projelerine ait değerlendirmelerin bulunduğunu aktarmıştım.

Raporda mevcut inşaatların tamamlanması hâlinde arsa dâhil değeri tespit edildi.

Nilüfer'deki Ertuğrul mahallesi 6491 ada 1 parselde yer alan Babylon 2 projesinin, ortada proje olmadığından ötürü tamamlanması hâlindeki bedeli hesaplanamadı, sadece tamamlanmamış yapılarla birlikte arsanın mevcut durum değeri çıkarıldı.

Üç uzmanın imzasını taşıyan raporda arsa dâhil yapıların tamamlanması hâlindeki değeri 12 milyar 113 milyon lira olarak tespit edildi.

Bilirkişi raporunda maket üzerinden arazisiz yapılan hayali satışlara konu olan diğer projeler yer almazken bu projeler için toplanan paraların akıbetini 'Nitelikli Dolandırıcılık ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama' suçlarından yürütülen soruşturma belirleyecek.

Atış Yapı dosyasında 3.710 alacaklı bulunduğunun bu alacaklılardan 3.396'sının vatandaş olduğunun altını ise bir kez daha çizelim.

Konkordato kapsamındaki toplam borç yaklaşık 15 milyar 56 milyon lira olarak tespit edilmişti.

Konkordato borcunun %54'ünü teslim edilmemiş konutlara yatırılmış peşin para oluşturuyor, yatırılan peşin para tutarı 8 milyar 178 milyon liraya tekabül ediyor!

Önce Osmangazi'de DownTown ile başlayan...

Ardından Nilüfer'de Babylon ile devam eden fahiş emsalli inşaatlarla işlediği büyük kent suçlarıyla palazlanan...

Siyasetten de güç alarak işi arazisiz hayali satışlara kadar vardıran firmanın yol açtığı sosyal, kamusal ve siyasal kriz devasa boyuta ulaşmış durumda.

Bakın...

Tüm birikimini kaptıran, sağlığından da olan yurttaşlar var.

Böyle bir krizi görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek sonlandıramazsınız.

Milyarlarca liralık vurgunda ihmali olan yerel yönetimler, ruhsat verenler ve denetim mekanizmaları mutlaka bedel ödemeli; siyaset kurumu, mağduriyetleri giderme doğrultusunda derhâl sorumluluk üstlenmelidir.

Sürecin tamamen TMSF'nin kontrolüne geçmesi yıllar sürecek belirsizliği beraberinde getirmemeli, kriz daha da büyümeden somut bir yol haritası şekillendirilmelidir.

Aralarında kayda değer bir örgütlenme sağlayarak hak arayışına başlayan Atış Yapı mağdurları mücadelelerini sonuna kadar sürdürmekte kararlı.

Bu tablonun siyasi sonuçları olacağı da unutulmamalı.

Bu arada dün AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ile görüşen Atış Yapı mağdurları şu açıklamayı yaptı:

"Bizleri Atış Yapı mağdurları olarak gayet güzel ağırladılar. Davut Gürkan Bey bizleri 1 saat kadar dinledi. Parti olarak tüm süreci takip ettiklerini, ilgili kurumlarla da iletişim halinde olduklarını, mağduriyetimizin farkında olduklarını da açıkça belirtti. Emniyet ve yargı olarak Bursa'da tüm devlet kurumlarının bu işin üzerinde hassasiyetle çalıştıklarını da anlattı. Hukuki, cezai, idari olarak sürecin farklı boyutlarından bahsetti. TMSF'nin Türk hukuk tarihinde ilk defa böyle bir girişimi olduğunu, sürecin yeniliklerle dolu olduğunu ve ayrıca bunun bizler için büyük bir şans olduğunu da söyledi.

TMSF'nin iktisadi ve idari birleştirme kararıyla birlikte temsilciler olarak konkordato sürecinden feragat edileceğini bekliyoruz.

Her ne kadar içimizde suç duyurularını 'hemen yapalım' ile 'duruşma tarihine kadar bekleyelim' şeklinde iki görüş olsa da TMSF'nin kararı ile artık bekleme hususunda bir endişe kalmadı. Atış'ın yönetimi TMSF'dedir. 'Sözleşmemiz iptal edilir' endişesi ile suç duyurularından geri durmanın bir manası kalmamıştır."