Dün diploması iptal edilmişti, bugün gözaltı haberi geldi...

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Cumhurbaşkanı Aday Adayı, Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu kapısında yüzlerce polis beklerken; muğlak bir sürece adım atmadan hemen önce kendimi millete emanet ediyorum dedi.

Mevcut konjonktürde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne başlatılan operasyon kapsamında İmamoğlu ve 105 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesi aslında şaşırtıcı değildi.

Bakın, İmamoğlu kısa süre önce memleketi Trabzon'da, yapılan hazırlığı bildiğini şu sözlerle dile getirmişti:

"Yarım yamalak iddiaları dolduracaklar bir torbaya Ekrem İmamoğlu'nu suçlayacaklar. Hem de suç örgütü suçlamasını bana hazırlıyorlarmış. Suç örgütü kurmak... Siyaseten beni yenemiyorlar, başımı öne eğdiremiyorlar, güya polis kardeşlerimin eliyle benim başımı eğeceklermiş. Kirli hesaplarla ülkeyi karıştırma peşindeler."

Şöyle devam etmişti:

"Hepsi denetlenmiş belediye iş ve ihaleleri... Etrafımdaki insanları suçlu gösterecekler. Planları, hesapları bu. Kendi gazetelerine, kendi trollerine söyletiyorlar. Beni oyundan çıkaracaklar. Ellerinden geleni ardına koymayacaklarmış."

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, İmamoğlu operasyonuna tepki gösterdi.

"Seçilmiş belediye başkanlarımıza yönelik bu hukuksuz girişimler asla kabul edilemez" dedi ve ekledi:

"Dün diploma iptali, bugün sabahın erken saatlerinde Ekrem Başkan'ın evinin önüne yığılan polisler, basılan belediye binaları... Demokrasiye ve milletin iradesine yapılan bu müdahaleleri reddediyoruz! Hukuk, siyasi baskı aracı haline getirilemez. Ekrem İmamoğlu'nun yanındayız. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'in de İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepkisi net ve sertti:

"16 milyon İstanbullunun belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nun evinin kapısına onlarca polisin gitmesi başkanımızın bu şekilde gözaltına alınması halkın iradesine darbe vurmaktır.

Dün diplomasının iptali bugün de 100'e yakın kişi ile birlikte gözaltına alınması göstermektedir ki; ülkemizde büyük bir değişim yakındır.

Korkmuyoruz, mücadeleye devam!"

İmamoğlu operasyonu ekonomik buhranı da derinleştirdi.

Piyasalar altüst oldu, ülke biraz daha fakirleşti.

Sürecin seyrini toplumun göstereceği refleks belirleyecek şüphesiz ki...

Muhalefetin ise artık bambaşka bir pratikle hareket etmesi gerektiği belli.

İmamoğlu operasyonu olmasaydı bugünkü yazının ana konusu dün Büyükşehir'de alınan kritik imar kararı olacaktı.

"Riskli Yapıların Kentsel Dönüşüm Kapsamında Değerlendirilmesine İlişkin 'Bursa Güçleniyor' İlke Kararları" İmar ve Bayındırlık ile Doğal Afet ve Kentsel Dönüşüm komisyonlarında oy birliğiyle kabul edilmişti.

Kararlar dün Büyükşehir meclisinden de oy birliği ile geçti.

İlke kararlarının tamamını aktarmıştık geçen pazartesi...

6. madde şöyleydi:

"Mevcut İmar planında emsal tanımı yapılmış ancak müstakil olarak yapılaşmış bölgelerdeki adaların bu haktan faydalanması için meri planındaki imar adasının en az %70 doluluk sağlaması gerekmektedir. Bu alanlarda mevcut inşaat alanı emsal değerine çevrilip bu emsal değeri üstünden belirlenen kriterlerde emsal artışı verilir."

Bu madde bazı imar hayallerinin sonunu getirdi.

Örneğin Mudanya Çağrışan'da 4 villa yıkıp 47.889,41 metrekarelik dev parseli kentsel dönüşüme sokma planı temelinden sarsıldı.

6. madde, emsal artışının gerçek kentsel dönüşümlerde kullanılmasının önünü açtı.