Tek adaydı.

645 delege vardı.

414 oy kullanıldı.

31 oy geçersiz sayıldı.

Nihat Yeşiltaş 383 oyla yeniden İl Başkanı...

Şu iki fotoğraf dünün özeti gibiydi:

Yeşiltaş'ın konuşmasında 17 ilçe başkanı sahnede yerini almıştı.

Kongrenin sonunda ise yanında sadece 3 ilçe başkanı kalmıştı.

O 3 ilçe başkanından biri Yıldırım İlçe Başkanı Ahmet Keskin'di.

Keskin de şahsî olarak değil Yıldırım örgütü adına Yeşiltaş'a tepkiliydi.

Neden mi?

İlginçtir, Ali Mahir Başarır'ın başkanlığını üstlendiği divan tarafından da okunmayan Yeşiltaş'ın listesi son ana kadar gizlendi.

Seçime geçilmeden kısa süre önce ekrana yansıtılan liste büyük bir tepkiyi de beraberinde getirdi.

Zira Yeşiltaş'ın blok listesi büyük oranda örgütten değil belediye başkanlarından izler içermekteydi.

En sert tepkiyi Nilüfer gösterdi.

Nilüfer'i özgürleştiren İlçe Başkanı Özgür Şahin, liste ortaya çıkınca sahne arkasında Nihat Yeşiltaş'la şiddetli bir tartışma yaşadı.

Tansiyon çok yüksekti.

Başkan Şahin, Yeşiltaş'a "Bugüne kadar abi-kardeş ilişkimiz vardı, hiçbir şey için kırmızı çizgimiz demedik, bundan sonra böyle bir durum kalmadı. Siz nasıl siyaset yapıyorsanız biz de sizin gibi siyaset yapacağız" dedi.

Arkasını dönüp gitmek isterken, Yeşiltaş koluna girerek telafi edeceğiz dese de Özgür Başkan'ı ikna etmesi mümkün değildi.

Zira mesele kişisel değil, örgütseldi.

Özgür Şahin, Nihat Yeşiltaş'ın yanından ayrılarak oy verilen alana yöneldi.

Şunları söyledi:

"Nilüfer oy kullanmayacak. Hiçbirimiz oy kullanmıyoruz, herkes ayrılsın!"

Özgür Şahin'in seslenişinin ardından Nilüfer delegeleri oy vermekten vazgeçti.

Şahin ve Yeşiltaş sahne arkasında konuştuğu esnada 40'tan fazla Nilüfer delegesi oy vermişti.

Liste daha önce ortaya çıksaydı, Yeşiltaş'ın daha az oy alacağı açıktı.

Özgür Şahin, oylama tamamlanmadan kongre alanını terk etti.

Nihat Yeşiltaş, Şahin gittikten sonra Nilüfer delegelerini ikna etmek çok uğraştı, oy verme süresi uzatıldı.

Ancak düzenlediği ikna toplantısı da sonuçsuz kaldı.

Nilüfer'in iradesi şaşmadı.

Özgür Şahin'le kongreden sonra konuştum.

Mesajı netti:

"Nilüfer'i yok sayanı biz de yok sayarız."

Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz'e ise salonda "Osmangazi delegelerinden de tepkili olanlar var, oy kullanmıyorlar, ne düşünüyorsunuz" diye sordum.

Gürbüz, "İl Başkanı sözünde durmadı, ben de tepkiliyim, oy kullanmayacağım" dedi.

Bu sözlerden kısa süre sonra PM Üyesi Canan Taşer, Raşit Gürbüz'ü koluna girerek oy kullanılan alana getirdi.

İstemeden oy kullandığı belli olan Gürbüz'e hani oy vermeyecektiniz dedim, fikrini değiştirdiğini söyledi!

Kongrenin sonunda sahnede yer almayan Gürbüz oy kullandı belki ancak bazı Osmangazi delegeleri sandığa gitmedi.

Yıldırım örgütü de tepki gösterdi Yeşiltaş'ın listesine, oy kullanmayan delegelerin söyledikleri konuştuğum diğer partililerle benzerdi:

Örgütün iradesinin yok sayılması, partiye emek vermemiş isimlerin listeye yazılması tepkilerin ana nedeniydi.

Bursa'nın kamucu Milletvekili Kayıhan Pala'nın da oy kullanmadan kongreden ayrıldığını belirteyim.

Kongrenin blok liste ile yapılmasına bir tek Pala karşı çıkmıştı.

Ne kadar haklı olduğu blok liste ortaya çıkınca bir kez daha anlaşıldı.

Yeşiltaş, oy verme işlemi sürerken yaptığımız konuşmada tek listenin sıkıntı yarattığını, çok zorlandığını ifade etmişti.

Aslında tek aday olması önemli bir fırsat değil miydi?

İlçe başkanlarıyla bir araya gelip, şeffaf şekilde listesini hazırlasaydı, böyle bir dönemde kongrenin yeni tartışma ortamı yaratmasına imkan tanınmamış olacaktı.

Nitekim partiyi seçime örgüt götürecek.

Önümüzdeki seçimler sadece CHP'nin değil ülkenin de geleceğini şekillendirecek.

Hâliyle seçimlerde aktif rol üstlenebilecek, örgütün beklentisini tam anlamıyla karşılayan liyakata sahip kadrolar bu dönemde görev üstlenmeyecekse ne zaman üstlenecek?

Yeşiltaş milletvekili adaylığı için istifa ederse ortaya nasıl bir manzara çıkacağını da düşünmek gerekir doğal olarak.

Sonuç itibarıyla konuştuğum Yeşiltaş'a yakın isimler de bu kadar büyük tepki varsa hata yaptık noktasındaydı.

Seçimin ardından salonda hayli az sayıda partili kalmıştı.

Başkan Yeşiltaş, alt perdeden bir konuşma yaptı.

"Uykularım kaçtı, çok duygusalım. Kimseyi kırmamak, üzmemek için gayret gösterdik ama kırgınlıklar oldu. Bütün ilçe örgütlerimizle ortak bir mücadele vereceğiz" dedi.

Bu kırgınlıklar onarılabilir mi, CHP'nin fazlaca ihtiyaç duyduğu ortak mücadelede birleşilebilir mi göreceğiz...

Özgür Şahin'in il kongresinden sonra sosyal medyada İsmet İnönü'nün "İktidarda kalmak değil, itibarda kalmak önemlidir" sözünü paylaştığını da hatırlatmak isterim.

Liste kriziyle 'mutlak butlan'dan medet uman, örgütün kararlı iradesiyle adaysız kalan organizasyonlara fırsat verildiği de ortada.

Geçen cuma bu sütunlarda şu ifadelere de yer vermiştik:

"Nihat Yeşiltaş doğru bir yönetim kadrosuyla yola çıkmalıdır.

Değişim sürecinden bu yana sergilenen iradeyi asla yok saymamalıdır.

Yeşiltaş'ın yönetim kadrosu, elinin çok da geniş olmadığı kurultay delegasyonu kadar Parti Meclisi seçiminde sergileyeceği tavır da örgüt tarafından dikkatle takip edilecektir kuşkusuz."

Evet...

Nihat Yeşiltaş'ın Bursa'nın kazanılmasında çok emeği vardı, Mustafa Bozbey'in aleyhinde değil, Bozbey'le uyum içinde çalışarak tarihî zaferin mimarlarından olmayı başarmıştı.

Evet...

Bir dönem daha başkanlık hakkıydı, bu yönde bir mutabakat da vardı.

Ancak değişim sürecinden bu yana sergilenen iradeyi yazımızda da belirttiğimiz üzere yok saymamalıydı.

47 yıl sonra Bursa'yı kazanan, kongreye tek aday olarak giren bir İl Başkanı'nın kongreden sonra büyük bir coşkuyla zafer konuşması yapması, salonun alkışlarla yıkılması gerekirken ortaya çıkan bu manzara Nihat Yeşiltaş'ı da mutlu etmezken yanlış tercihler tartışmalı bir sürecin kapısını araladı.