ABD merkezli çok uluslu şirket Cargill...

2014'te Çelikler Holding'e satılarak özelleştirilen Orhaneli Termik Santrali gibi Bursa Çimento da kamuoyunda sıklıkla tartışılan işletmelerden biri.

Sözü uzatmaya gerek yok...

Zira yurttaşların zehirleniyoruz isyanı zaten defalarca gündeme geldi.

Daha önce bu sütunlarda da değindiğimiz haberlerde yer alan vatandaşların ifadeleri aslında neyin ne olduğunun özeti gibiydi.

Örneğin Aralık 2023'te yayınlanan haberde konuşan bir bölge sakininin şu sözleri ibretlikti:

"Akşam olduğunda, çimento fabrikasından çıkan gaz ve toz bulutu insanları zehirliyor.

Yaşamımızdan endişe ediyoruz.

Çocuklarımızın geleceği hiç iyi durumda değil.

Gün geçtikçe fabrikayı büyütüp, diğer fabrikalardan gelen kimyasal atıkları yakıyorlar.

Bunların içerisinde plastik malzemeden tutun da, hastanelerden gelen tıbbi atıkların da olduğu söyleniyor.

Denetim geldiği zaman hiçbir şey yok. Denetim gittiği zaman her şey eski sistemde devam ediyor.

Hele mesai saatinden sonra akşam dışarı çıkın keskin bir koku, insanın genzini yakıyor.

İnsanlar para peşinde, rant peşinde olduğu için bunları açıklayamıyorlar.

Biraz köşede durup baksanız kimyasal atıkların yakılmak için geldiğini görürsünüz.

Bunları yakmak için havanın kararmasını bekliyorlar.

Karanlıkta, dumanın görüntüsünün olmamasından faydalanıyorlar."

Aralık 2025'teyiz, ne değişti derseniz söyleyeyim:

Artık karanlığı da beklemiyorlar!

Etrafa güpegündüz zehir saçıyorlar!

Üstelik iddialara göre bunu kaçak olarak yapıyorlar!

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Kestel'de çimento fabrikasının artık kendine gelmesini istiyoruz" demişti.

Büyükşehir, fabrikanın yeni tesisine gayrisıhhi müessese ruhsatı vermemiş, konuya ilişkin encümen kararı fabrikaya tebliğ edilmişti. Bunun üzerine fabrika tarafından yargı yoluna başvurulmuş ve Büyükşehir'in encümen kararına karşı yürütmeyi durdurma kararı alındığı iddia edilmişti.

İYİ Parti Bursa teşkilatının önceki gün Bursa Çimento'nun önünde gerçekleştirdiği basın açıklaması dikkat çekiciydi.

Kestel İlçe Başkanı Hamza Gözüküçük, "Bursa'da yıllardır süren sahipsizlik maalesef bir çevre felaketine dönüşmüştür" dedi ve ekledi:

"Bursa Büyükşehir Belediyesi Encümeni 1 Ekim 2025'te Bursa Çimento işletme ruhsatını iptal ettirmiş, ancak bir hafta sonra, 8 Ekim'den itibaren fabrikanın bacaları zehir saçmaktadır. Kestel, Gürsu'da ve Bursa'nın birçok noktasında insanlar nefes alamıyor. Bu skandalın üzeri kimin tarafından örtülmek istenirse istensin ortaya çıkarmaya kararlıyız."

Gözüküçük, fabrika içinde 238 yapı tespit edildiğini, bunların 70'inin projelendirildiğini, 30'unun kullanım izni bulunmadığını da söyledi.

Kamunun hakkını savunan az sayıda siyasiden biri olan İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu'nun sözleri de kayda değerdi:

"Buradan apaçık diyorum ki şu arkada gördüğünüz Bursa Çimento yasa tanımıyor, kural tanımıyor, kaide tanımıyor, insan sağlığını önemsemiyor.

Kapasitesini 3 kata çıkardı. Tesiste yüzlerce plansız, onaysız, ruhsatsız yapı var. Genişlemeye ve büyümeye, hemşehrilerimizi zehirlemeye devam ediyorlar.

Tabiri caizse ben kanundan, yasadan, insan sağlığından daha üstünüm, istediğimi yaparım diyor.

Mecliste konunun takipçisi olacağız. Hukuk tanımazlara, kanun tanımazlara, her şeyi parayla çözerim diyenlere çözemeyeceklerini inşallah göstereceğiz."

Dünya Hava Kalitesi Endeksi projesinin son verilerinin göz göre göre zehirlenen Bursalıların içinde bulunduğu durumun vahametini bir kez daha ortaya çıkardığına...

PM 2.5 çapı skoru 154 ölçülerek İstanbul'u geride bırakan Bursa'nın, Iğdır ve Tokat'ın ardından Türkiye'nin havası en kirli şehirlerinden biri olduğuna geçen hafta değinmiş ve şunları kaydetmiştim:

"Bursa Valisi Erol Ayyıldız derhâl harekete geçmelidir.

Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü hemen incelenmelidir."

Bursa Çimento'yla ilgili iddialar vahim.

Hâliyle çağrımı yinelemek mecburiyetindeyim.

Bursa Valisi Erol Ayyıldız derhâl harekete geçmek zorundadır.

Yetkililerin sorumluluklarının gereğini hangi gerekçeyle yerine getirmediği soruşturulmalıdır.

Farklı sistemler mi vardır?

Modernizasyon adı altında kapasite artışı yapılmış mıdır?

Fabrikada kaçak olarak faaliyet gösteren tesis sayısı kaçtır?

Artık sermayenin değil yurttaşın yanında durulmalıdır.

Tüm iddialar şeffaflıkla yanıtlanmalı, kamuoyu aydınlatılmalıdır.

İYİ Parti İl Başkanı İsmail Kaya'nın da belirttiği üzere çevre mücadelesi siyaset üstü bir mücadeledir.

Sermayenin kiri insanları zehirlerken parti gözetmemektedir.