CHP örgütünde donanımı ve duruşuyla dikkat çeken isimlerden Grup Sözcüsü Avukat Yücel Akbulut'un Büyükşehir meclisinin geçen haftaki ilk oturumunda yaptığı konuşma çarpıcıydı.

Çınarcık Barajı ve su kriziyle ilgili gerçekleri anlattı.

Prompter karşısındaki hamasete belgelerle verdiği yanıtlar, daha sonra yayınladığı kronolojik açıklama sosyal medyada çokça paylaşıldı.

Önce Çınarcık Barajı'nın 2002'de tamamlandığını hatırlattı.

"DSİ'nin 27.09.2005 tarihli yazısında açıkça belirtildi" dedi ve ekledi:

"Çınarcık Barajı'ndan Bursa'ya 2022 yılına kadar su tahsisi mümkün değildir.

Yani Bursa'nın suyunu kullanma hakkı 17 yıl boyunca özel şirkete verilmişti.

Peki, bu gelir Bursa'ya döndü mü?"

Akbulut mecliste, 2017'de DSİ ve BUSKİ arasında imzalanan Çınarcık'tan içme suyu temini protokolünün belgesini de gösterdi.

2017'deki protokol normalde özel şirkete verildiğinden 2022'ye kadar dokunulamayacak suyla ilgiliydi.

Belki de özel şirket kriz öngörülerek bir şekilde ikna edilmişti ya da edilecekti.

DSİ ve BUSKİ arasında imzalanan 2017'deki protokol neyi kapsıyordu peki?

İsale hattı dâhil tüm su hattı ve arıtma tesislerinin, depoların yapılmasını...

Bu protokol uygulansaydı, Büyükşehir'in özel şirketlerle yaptığı sözleşmelerdeki iş bitirme süreleri baz alınırsa 2021'de bitecekti.

Akbulut, "5 ay sonra göreve gelen Alinur Aktaş bu projeyi hayata geçirmedi" dedi.

Recep Altepe döneminde imzalanan bu protokol uygulansaydı, proje 2021'de tamamlanmış, Çınarcık'ın suyu çoktan Bursa'ya ulaşmış olacaktı.

Hadi suyun verildiği özel şirket ikna edilememiş olsun 2022'de Bursa'nın su sorunu kalmayacaktı.

Altepe döneminde imzalanan, Aktaş'ın rafa kaldırdığı protokolde çok önemli bir detay daha vardı:

O protokol uygulansaydı zaten borç batağındaki belediyenin sırtına krediyle 150 milyon Euro daha yüklenmeyecek, projenin maliyeti 15 yıl sonra Türk Lirası'yla metreküp üzerinden alınacaktı!

DSİ ve BUSKİ arasındaki sözleşmede geri ödeme bu şekilde kayıt altına alınmıştı.

Akbulut, mecliste sordu:

"Bu protokole ne oldu?"

Sorunun yanıtı aslında açık değil mi?

Protokol, bir şekilde yok oldu!

Projeyi DSİ yerine Büyükşehir üstlendi, Euro bazlı anlaşma birilerinin daha çok işine geldi!

Büyükşehir'in üstlendiği, Bozbey göreve geldiğinde yüzde 5 seviyesinde olan son 1,5 yılda yüzde 65 seviyesine ulaşan son projenin takvimine gelirsek...

Birileri geçen eylülde bitecekti diyor malum.

Yücel Akbulut, güncel projeyle ilgili belgeleri de paylaştı.

2023'te ihale süreci başladı:

İmzalanan sözleşmelerde isale hattının bitişi için verilen tarih 13.02.2026.

Arıtma tesisinin bitişi için verilen tarih ise 04.05.2026.

Tek bir sözleşmede dahi 2025'ten söz edilmiyor!

Akbulut, "Bakın, belgeleriyle konuşuyoruz. Karşımıza bir tane kamera koyup kafamızdan geçeni söyleyip olmayan şeylerden bahsetmiyoruz. Siyaset böyle yapılacak, temiz siyaseti öğreteceğiz Bursa'ya" dedi.

Geçen dönemde Büyükşehir'i ve BUSKİ'yi esir alan popülist anlayışa şu soruları yineledi:

"2025'in Eylül ayında su gelecekti, neye göre gelecekti? Bana bunun izahını yapsın! 2017'nin 6. ayında yapılmış bir protokol var. Ben diyorum ki bu protokol nerede? Sen geldikten sonra bu protokol neden rafa kaldırıldı?"

Yeri gelmişken şunları da bir kez daha belirtelim:

Bursa'nın yaşadığı su krizinin en önemli nedenlerinden biri de tarım alanlarını işgal eden kaçak sanayi tesisleridir.

2022'de resmî verilerle sayısı en son 8 bin olarak tespit edilen, ovayı işgal eden bu kaçak sanayi tesisleri şehrin sadece su kaynaklarını tüketmedi. Bu tesisler hava kalitesiyle trafiği de katletti.

Bursa süresi dolmuş 2020 Çevre Düzeni Planı ile yönetilirken su kaynaklarını hoyratça tüketen bu tesislerin verimli toprakları mahvetmesi böylesi daha kolay ve kârlı olduğundan seyredildi.

Kendisi de bir sanayici olan, başkanlığı döneminde oğluyla harıl harıl iş yaptığını söyleyen Eski Başkan Alinur Aktaş'ın önce 800 dönüm dediği daha sonra 8 dönüm olarak düzelttiği iş yeri de bir tarım alanında faaliyet gösteriyor!

Kiralık olarak kullanıldığı belirtilen yer, imar affından faydalanarak yapı kayıt belgesi almıştı!

Sonra Bursa neden susuz kaldı, neden zehir soluyoruz, neden kaçak yapılaşma bitmiyor diye soruyoruz iyi mi!

Büyükşehir'in en başarılı iştirakine ödül

Yaptıkları her etkinlik dolup taşıyor.

Bu iş öyle kolay olmuyor.

Şehrin en ücra mahallelerine kadar ulaşmak, üreticiyle dertlenmek, çeşitli desteklerle onların ayakta kalmasına yardım etmek gerekiyor.

Zorlu koşullarda geçim mücadelesi veren çiftçi kendilerine uzatılan samimi eli görüyor, hiçbir zaman da yalnız bırakmıyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin projeleri yoğun ilgi gören, sıklıkla adından söz ettiren tartışmasız en başarılı iştiraki Tarım Peyzaj AŞ'nin çiftçiye destek, Türkiye'ye örnek olan projesi Damla Sulama Boru Üretim Tesisi; Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından bu yıl 15'incisi düzenlenen ve 49 üye belediyenin 96 projeyle başvuru yaptığı yarışmada 'Çevre' kategorisinde ödüle layık görüldü.

Mustafa Bozbey'in kırsal kalkınma vizyonu doğrultusunda gece gündüz demeden çalışan Tarım Peyzaj AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aydın Saldız, Genel Müdür Sedat Akar ve Tarım Peyzaj AŞ'nin ilgili tüm ekibinin büyük emekleriyle Mustafakemalpaşa Ovaazatlı'da faaliyete geçirilen fabrikada üretim plastik atıkların granüle dönüştürülmesiyle elde edilen ham maddelerle yapılıyordu.

Cumhuriyet demek ne demek?

Ülke demokrasisinin hayli sancılı günlerden geçtiği bir süreçte kutlanacak Cumhuriyetimizin 102. yılı.

Temel kazanımların yitirilme tehlikesi baş göstermişken ciddi tehdit altındaki çok sesliliğe güçlü bir şekilde sahip çıkılmalı.

Büyükşehir Belediyesi, tam da risk altındaki çok sesliliği önceleyen farklı ve anlamlı bir projeye imza atma kararı aldı.

Herkesin kendi fikriyle katılacağı...

"Cumhuriyet demek" cümlesini herkesin kendi kelimeleriyle tamamlayacağı proje kapsamında paylaşılan fikirlerden seçilecek 16 cümle, Bursa'nın sokaklarında halkın sesi olarak yankılanacak.

Bursalıların Cumhuriyet sözlerinin billboardlarda el yazısı ile yer alması düşünülüyor.

Projeye katılanlara sosyal medyada paylaşabilecekleri bir görsel de hazırlanacak.

Bu proje Büyükşehir'e bir ödül daha kazandırabilir.

Ali Dede'den Nilüfer'i özgürleştiren Başkan'a ziyaret

CHP Altınşehir Mahalle Temsilciliği son kongrede de adından söz ettirmişti.

Ali Dede'nin tavizsiz tavrı dikkat çekiciydi açıkçası.

CHP Altınşehir Mahalle Temsilcisi Ali Akkuyu ve parti üyeleri, kongrenin ardından CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin'i ziyaret etti.

Ali Dede, Nilüfer'i özgürleştiren Başkan'a başarı dileklerini iletti.

CHP Altınşehir Mahalle Temsilciliği'nde asılı olan "Lozan Tapumuzdur" pankartının kaldırılmak istenmesine Özgür Şahin'in sert tepki göstermesi...

Kongrenin ardından mazbata töreninin temsilcilikte düzenlenmesi de kayda değerdi.