CHP'nin Osmangazi ve Nilüfer kongrelerinde örgüte verdiği mesajlar netti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey dün de sorum üzerine bu kez kamuoyuna önünde deklare etti:

"Çeşitli dedikodular oluyor ama bunların maalesef menşeinin bizim içimizden olduğunun tespitleri var. Bunlar doğru şeyler değil. Çünkü siyasetçi kendi siyasetini yapacak, bizim yaptığımız işleri anlatacak. Yanlış yapıyorsak da bize gelecek, bakın bu konularda hata, vatandaştan tepki var deyip uyaracak" dedi ve ekledi:

"Siyasetle yönetim arasında bu süreci 'il' ile sağlamış durumdayız. Diğer ilçelerimizle de görüşüyoruz, belediye başkanlarımızla da her ay toplantı yapıyoruz. Kimseyi ötekileştirmeden, nerede ihtiyaç varsa ona göre hareket ediyoruz. Bazen siyaseten yorulmuyor değiliz, yoruluyoruz ama hizmet olarak yorulmuyoruz!"

Bozbey konuşmasının devamında AK Parti'ye geçeceği yönündeki spekülasyonlarla ilgili şunları da ekledi:

"Hakikaten her iki tarafa da haksızlık yapılıyor. Bize de, karşı tarafa da haksızlık yapılıyor. Böyle bir şey söz konusu değil, zaten olamaz. Mustafa Bozbey'i herkes tanır. Herhalde herkese eşit davrandığımız için dedikodu fazla oluyor. Hiç kimseyi ötekileştirmeyen bir yöneticilik anlayışım var. Sosyal demokrat anlayış budur. Bursa halkı seçime giderken Mustafa Bozbey'e CHP adayı olduğunu bile bile oy verdi. Ben hangi birinin oyunu yok sayabilirim? Mustafa Bozbey'in bir kimliği, kişiliği vardır. Hiç kimse merak etmesin!"

Siyaseti sadece şahsî ikballeri uğruna yapan özde değil sözde sosyal demokratlar, kadrolu iş birlikçiler ve algı aparatları bu açıklamalardan sonra duracak mıdır?

Hayır.

Zira onların gerçeklikle bir ilgisi yok.

Ancak sayısız saldırı düzenleseler de ortada apaçık duran bir gerçeklik var:

Katıldığı kongrelerdeki ilginin de bir kez daha gösterdiği üzere Mustafa Bozbey'in CHP Bursa örgütündeki ağırlığı her geçen gün biraz daha artıyor.

Kongreler süreci, Bozbey'le ilgili ortaya atılan iftiraların örgütte hiçbir karşılık bulmadığını da net şekilde gösteriyor!

31 Mart 2024'ten bugüne kadar yapılan itibarsızlaştırma çalışmalarını şöyle bir gözünüzün önüne getirin.

Bunların neredeyse tamamını hâlâ CHP çatısı altında bulunabilen özde değil sözde sosyal demokratlar yapmadı mı?

Bozbey, Nilüfer kongresinde "Kendimize çuvaldızı batıralım" demişti.

Açıkçası haksız değildi.

'Kaynak' da tespit edildiğine göre artık sorumluluk CHP'nin üst yönetiminde değil mi?

Bozbey'in "Bütün üyeler CHP'nin her ferdini korumalıdır. Bunu yapmak zorundayız. Bunu yaparsak iktidara geliriz" açıklamasını da yeri gelmişken bir kez daha hatırlatmak isterim.

Dün düzenlenen basın toplantısında kuraklık da gündeme geldi.

Bozbey, "Hiç yağmur yağmaz ve planlı su kesintisi yapılmazsa bu koşullarda 6 Ekim tarihinde barajlardaki su tükenmiş olacak" dedi.

Kriz planı taslağını kamuoyuna sızdıran personele ise sert sözlerle yüklendi:

"Böyle çalışana ben yol arkadaşı diyemem. Kuruma aidiyet duymayanın, çoluk çocuğuna kurumdan aldığı parayla götürdüğü o ekmeğin hayrı olur mu? Yazıklar olsun!"

O kriz taslağının sızdırılması vatandaşların tüketimini artırdı.

Bu durum tüm Bursa'yı riske attı.

Bu ihanetin bir bedeli olmalı.

Bozbey'in "DSİ ile yapılan anlaşmalarda 75 milyon metreküpü içme suyuna, 75 milyon metreküpü de sanayiye ayrılmış. Çınarcık Barajı'ndaki suyun tamamını içme suyu olarak değerlendirmek istiyoruz. 75 milyon metreküp bize yetmiyor. DSİ'ye durumu ilettik" sözleri de notlarımızın arasına girdi.

Geçen dönemde vurgunlarla da gündeme gelen BUSKİ'nin borcu adım adım 25 milyar liraya doğru gidiyor bu arada.

BUSKİ'nin bu duruma nasıl sürüklendiğini ise artık tüm kamuoyu biliyor.

Yaşadığımız kuraklık ortada.

BUSKİ'nin yeni su kaynakları için acilen yatırımlar yapması da şartken ortadaki tabloyu Büyükşehir'deki tüm meclis üyelerinin kent adına doğru okuması gerekiyor.

Bozbey'in, Çınarcık Barajı baypas hattıyla ilgili arıtma eleştirilerine, gelen suyun arsenikli olduğuna dair ortaya atılan asılsız iddialara verdiği yanıt da kayda değerdi:

"Bir kent yöneticisinin bu tür sözleri sormadan ve araştırmadan söylememesi lazım. Bunlar insan hayatını ilgilendiren konular. Suyumuz, Dünya Sağlık Örgütü'nün kriterlerine göre arıtılıyor. Bakanlığın kriterlerinin yanında DSÖ'nün kriterlerini uyguluyoruz."

Bozbey'in toplantısına CHP PM Üyesi, Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun yanı sıra Bursa'nın kamucu Milletvekili Kayıhan Pala da katıldı.

Bursa'nın Başkanı, Büyükşehir Belediyesi'nin Pala'nın önerisi doğrultusunda DSÖ'nün kriterlerini uyguladığını açıkladı.

Bursa'da su kalitesiyle ilgili her şey uluslararası standartlarda.

Tam da olması gerektiği gibi.

Suyu güvenle çeşmeden içebilirsiniz yani.