Ateşten yeşil-beyaz gömlek giymektir...

Hafta sonu yapılan kongrede göreve gelen genç iş insanı Enes Çelik'in başkanlığındaki yönetim o gömleği giydi...

Üçüncü lige düşen, borcu Süper Lig'deki birçok kulüpten fazla olan, gelirleri yok denecek kadar azalmış, transfer yasaklı bir kulübe sahip çıkmak, kolay bir iş değil!

Hele ki, ülkenin içinde bulunduğu bu ekonomik koşullarda!

Cesaretlerinden dolayı kutluyorum yeni yönetimi...

Enes Başkan'a da soyadı gibi bir sabır diliyorum...

Kongre sürecinde ve sonrası sosyal medyada yazılanlar, yapılan yorumlara başka türlü katlanmak imkânsız çünkü!

Geçmiş yönetimler, nasıl bir travma yarattıysa kafalarda...

Her başkan adayına, yeni gelen yönetime şüpheyle bakar olduk!

Yönetimine kimse talip olmaz, "Koca şampiyon kulüp amigolara kaldı. Yazıklar olsun!" yorumu yapılır...

Bir iş insanı çıkar, aday olur, "Kesin bir ekonomik veya siyasi menfaati var, yoksa niye talip olsun!" derler, hiç çekinmeden...

Kulübe bağışta bulunan başkan adayının verdiği parayı sorgular!

Transfer tahtasını kaldırma sözü verir seçilen yönetim, sevineceklerine "Parayı nereden bulacaksınız?" diye sorarlar...

Kongresine, maçlarına kimseler gelmez, sahipsizliğine, kentin vefasızlığına isyan edilir...

İktidar-muhalefet tüm siyasetçiler, kent yöneticileri, iş dünyası gelir, bu kez gelenlerin fotoğrafının altında bir hinlik-cinlik aranır!

Bunların hepsini geçtim, hele önceki gün bir yorum vardı sosyal medyada, görünce "Yok artık! Bu kadarı da olmaz! Pes!" dedim...

Yeni yönetimin kongre bitiminde salonda medyaya verdiği toplu fotoğrafa, şu yapılan yoruma bakar mısınız?

"Böyle oturarak mı, kurtaracaksınız Bursaspor'u?"

Yazan da, geçmişte siyaset yapmış, yerel yönetimlerde bulunmuş, entelektüel birikimi olan sosyal demokrat kökenli sevdiğim, saydığım bir isim!

Futbolla bilhassa Bursaspor'la bu kadar yakından ilgilendiğini de bilmiyordum doğrusu, o paylaşımını görene kadar...

Neymiş oturan yöneticiler ayaklarını fazla açarak poz vermişler, medyaya!

Ona takılmış gözleri!

Metroda, otobüste kadın yolcuların yanlarına otursalar eleştirisine hak vereceğim de, yeni seçilmiş bir futbol kulübü yönetimine yapılacak bir eleştiri mi bu Allah aşkına?

Kulübü ayağa kaldırsınlar da bırak nasıl oturmak istiyorlarsa öyle otursunlar isterlerse amuda kalksınlar fotoğraf çektirirken!

İşte bu yüzden boşuna demiyorum, Bursaspor'da başkan veya yönetici olmak zor, bulmak ondan daha da zor!

Kabul edelim...

Süper Lig şampiyonluğundan sonra bir haller oldu bize...

Paralı-parasız ne yönetici beğenir olduk ne yerli-yabancı futbolcu ve teknik direktör...

Sabır limitimiz en fazla üç maç!

Eleştiri limitimiz ise sınırsız, ölçüsüz!