Bursa
Puslu
10.6°
Başka Gazete

Rojin'in babasından adalet çağrısı: Çocuğumun elinde kırık vardı, sırtındaki darp izlerine 'ölüm morluğu' diyorlar

2025.08.01 13:36 Son Güncellenme: 2025.08.01 13:36 - GÜNDEM

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi Diyarbakırlı Rojin Kabaiş'in kayboluşunun üzerinden on ay geçti. Baba Nizamettin Kabaiş kızının ölümünün aydınlatılması için adalet çağrısında bulundu, "Çocuğumun parmağında kırık vardı. Boğazına zarar vermişler, sırtında darp izleri var. O darp izleri kesinlikle ölüm morluğu değil" dedi.

Rojin'in babasından adalet çağrısı: Çocuğumun elinde kırık vardı, sırtındaki darp izlerine 'ölüm morluğu' diyorlar

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün üzerinden 10 ay geçti. Geçen zamana rağmen Rojin Kabaiş'in ölümüne dair soruşturmada ilerleme kaydedilemedi.

Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024'te kaldığı öğrenci yurdundan ayrıldıktan sonra üniversitenin göl kıyısındaki sahiline indi. O andan itibaren kendisinden bir daha haber alınamadı. Ertesi gün misafir öğrenciler tarafından şahsi eşyaları sahilde bulundu ve yurt yönetimine bildirildi. Ancak durum, yaklaşık 15 saat sonra ailesi ve polisle paylaşıldı. Rojin'in kaybolmasının üstünden 18 gün geçtikten sonra cansız bedenine göl kıyısında ulaşıldı.

Dosyada herhangi bir ilerleme sağlanmadı

Rojin'in cansız bedenine ulaşıldıktan sonra başlatılan soruşturmada dosyaya gizlilik kararı getirildi. Ailenin ve avukatların çabalarına rağmen gerçeğin ortaya çıkarılmasına dönük somut bir adım atılmadı. Aile ve Van Barosu avukatları, 10 ay içinde en az 5 kez savcılıkla görüşme gerçekleştirmelerine rağmen, dosyada herhangi bir ilerleme sağlanmadı.

Rojin'in babası Nizamettin Kabaiş, kızının şüpheli ölümü hakkında Halk TV'ye şunları söyledi:

"Benim çocuğuma ne oldu, kim ne yaptı? Niye söylemiyorsunuz? Ben düşman değilim, ben de vatandaşım. Rojin de bu ülkenin vatandaşıydı. Okumak istedi, okumak için Van'a gitti. Benim ciğerim yandı. Benim çocuğumu katlettiler. Ben çocuğumu sağ salim götürdüm, yurda teslim ettim. Onlar sahip çıkmadılar.

"Boğazına zarar vermişler, sırtında darp izleri var"

Boğazına zarar vermişler, sırtında darp izleri var. O darp izlerine diyorlar ki, ölüm morluğudur. Hayır, kesinlikle ölüm morluğu değil. Çünkü otopsiye başlamadan önce, ben gittim baktım çocuğumu gördüm. Çocuğumun parmağında kırık vardı. Dosyada yazıyor ama bunları haberlere vermiyorlar.

O ev sahibi kadın diyor ki: 'Ses vardı. İçinde iki kişinin olduğu bir beyaz araba geldi oraya.' 18 gün boyunca suda kaldı. Ona rağmen hala o iki kişiye ait DNA tespit edilebiliyor. Bir de çocuğumun elbisesine yapışık olan beyaz otlar vardı. İki tane beyaz ot, dosyada da yazılı. Bellidir ki bir yerde çocuğumu bırakmışlar, sonra da getirdiler, süs verdiler ve gölün kenarına bıraktılar.

Ben direkt Ankara'ya gideceğim, meclise gideceğim. Ne gerekirse orada yapacağım. Canımdan vaz geçeceğim. Diyeceğim ki bu olay çözülsün."