2023.05.29 12:29 Son Güncellenme: 2023.05.29 12:29 - EKONOMİ
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MİT) öğretim üyesi, ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu, 28 Mayıs'ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna ilişkin değerlendirmesinde Türkiye ekonomisine dair çok fazla belirsizlik olduğunu belirtti. Acemoğlu, seçimden sonraki ekonomik tablo için, "Muhtemelen daha da kötüye gidecek ve kesinlikle daha iyi olmayacak" yorumunda bulundu.
Sosyal medya hesabından paylaşımlar yapan Acemoğlu, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığında üçüncü dönemine başlamasının demokrasi ve ekonomi açısından sonuçları olacağını yazdı. Acemoğlu, sonuçları yargı, siyaset, medya, bürokrasi ve sivil toplum açısından ayrı ayrı inceledi.
"İyi bir haber değil"
Acemoğlu, Erdoğan'ın seçilmesinin Türkiye demokrasisi açısından, "iyi bir haber olmadığını" aktardı.
Ekonomiye dair değerlendirmelerde de bulunan Acemoğlu, kısa vadede yabancıların Erdoğan'ın zaferini istikrar sürmesi açısından "iyi bir durum" olarak yorumlayabileceğini, ancak mevcut politikaların devamının herkesi etkileyeceğini kaydetti. Acemoğlu, şu ifadelere yer verdi:
"Negatif reel faiz, kurumların bağımsızlığını tamamen yitirmesi ve geniş çaplı kötü yönetimin artan maliyetleri olacaktır. Bunlar Merkez Bankası'nın tükenen rezervlerinde de görülebilir.
"Daha büyük tehdit üç ana sorunun pekişmesi"
Daha büyük tehdit, mevcut üç ana sorunun pekişmesi: Üretkenlik artışı ve verimlilik iyileştirmelerinin olmaması; kurumsal ve mali bilançolar ile kötüleşen mali durum. Üçü de çok maliyetli.
Ekonomik büyüme, inşaat sektörü, kredi büyümeleri ve hükümet harcamaları temelli, yeterli yatırımın veya üretkenlik artışının olmadığı, düşük kaliteli bir büyüme. Yolsuzluk ve patronaj durumu daha da kötü bir hale getiriyor.
Şirket bilançoları kötüleşti ancak ne kadar kötü olduğunu bilmek imkansız. Bu, büyük oranda Covid ekonomisi ve hükümetin işçi çıkarımını engelleyen baskılarıyla ilgili.
Batık kredi vurgusu
Bankalar, özellikle kamu bankaları, kısmen kurumsal bilanço sorunları nedeniyle, kısmen de borç vermeyi kesmemeleri için baskı altında kaldıkları için muhtemelen çok sayıda batık krediye sahip.
Hükümet harcamaları arttı ve kur korumalı mevduat (liradaki düşüşü durdurmak için uygulamaya konuldu), gelecekteki gelirleri garanti eden çeşitli özel-kamu programları ile devlet bankalarının bilançoları aracılığıyla büyük örtülü garantiler bulunuyor.
Bütün bunlar, depremin neden olduğu mega yıkımın mali ve ekonomik maliyetleri ve bunun gerektirdiği yeniden inşa (artı halen devam eden mülteci sorunu) nedeniyle daha da kötüleşiyor.
"Kesinlikle daha iyi olmayacak"
Mevcut durumda, bunların tümü muhtemelen daha da kötüye gidecek ve kesinlikle daha iyi olmayacak. Körfez'den ve belki de Rusya'dan gelen turizm gelirler rezervlere bir süreliğine destek olabilir fakat önümüzde çok fazla belirsizlik var."