Pelin Akdemir

Panayır Mahallesi Yöre Dernekleri, sivil toplum kuruluşları ve mahalle sakinleri, kentin birçok mahallesinden geçen Nilüfer Çayı'na ev ve fabrika atıksularının boşaltılmasına tepki gösterdi. Mahalle sakinleri, 31 Ağustos Cumartesi günü saat 18'de yaptıkları basın açıklamasında "Nilüfer Çayı atık su kanalı değildir" dedi. Mahalleliler, yıllardır katran rengi akan, zehirli kokusunu solumak zorunda oldukları için çocukların sık sık hastalandığı, sebze ve meyve bahçelerini sulamak zorunda kaldıkları sudan şikayetçi olduklarını söylediler.

KİRLİ ATIK SULARLA MEYVE VE SEBZE BAHÇELERİ SULANIYOR

Bursa Su Kolektifi üyeleri Caner Gökbayrak ve Hüseyin Gün, açıklama öncesinde Nilüfer Çayı'nı besleyen Kaplıkaya Deresi, Balıklı Deresi ve Deliçay üzerinde incelemede bulundu. Derelerin kurumuş olduğunu, yağmur suyu kanalına kanalizasyon bağlantısı yapıldığı ve çöplerin derenin içerisine atıldığını gözlemlediler. Gökbayrak, derelerin kanal haline getirilmesinin suyun toprakla bağlantısını kestiğini ve seli önlemek amacıyla yapılmışken selin nedeni haline geldiğini söyledi. Gün ise, kirli atık suların derelere kaçak deşarjlarla boşaltıldığını söyledi. Kaçak deşarjlarla derelere boşaltılan atık sular Nilüfer Çayı'nda toplanıyor. Nilüfer Çayı'nı Panayır Mahallesi gibi derenin kenarında bulunan mahalle sakinleri meyve ve sebze bahçelerini sulamak için kullanıyor.

'YETKİLİLER SENELERDİR SEYİRCİ KALIYOR'

Kaynak suyunun Uludağ'dan geldiği Nilüfer Çayı, kuraklık ve su şirketlerinin kaynak sularını kullanması nedeniyle yaz aylarında tamamen kuruyor. Derelere verilen kaçak deşarjlarla ve atıksu arıtma tesislerinden gelen suyla Panayır Mahallesi'nden siyah renkte akan çay için mahalle sakinleri, Taşköprü Mevkii'nde basın açıklamasında bulundu. Mahalleliler, yıllardır katran rengi akan, zehirli kokusunu solumak zorunda oldukları için çocukların sık sık hastalandığı, sebze ve meyve bahçelerini sulamak zorunda kaldıkları sudan şikayetçi olduklarını söylediler.

Mahalle sakinlerinden Mukaddes Cansu, 90'lı yılların sonunda çayın canlılığını kaybettiğini belirterek, basın açıklamasını okudu. Cansu, "Panayır Mahallesi'nde olduğu gibi özellikle yaz aylarında derelerden Uludağ'ın suyu değil, arıtılmadan derelere deşarj edilen kaçak sanayi atıksu deşarjı ve atıksu arıtma tesislerinin sözde arıtılmış zehirli katran rengi sularının akmasına yetkililer senelerdir seyirci kalıyor." diye konuştu.

'ZEHİRLİ SUYUN AKIŞI DURDURULMALI'

Cansu, "Arıtıldığı söylenen sular, tarımsal sulamada kullanılamayınca deşarj kanalı iptal edilip yeni bir kanal Deliçay'a açılmış böylece Panayır'a gelen dere kirli suların bırakıldığı bir atık su kanalına dönüştürülmüştür. Zehirli suyun akışı ciddi yaptırım ve önlemlerle derhal durdurulmalı. Tarım Bakanlığı tarafından hassas su kütlesi olarak ilan edilen Nilüfer Çayı ve kollarına yönetmelikler gereği atıksu deşarjı yapılması uygun değildir" dedi.

Mahalle sakinleri, derenin temiz akması için bütün sanayi tesislerinin kendi ön arıtmalarını yapacak tesisleri kurmalarının sağlanması, yetkili kurumların kaçak deşarjları engellemesini istedi.

'BİZ YAŞAMAK İSTİYORUZ'

Mahalle sakinlerinden Erkan Demir, Panayır Mahallesi'nde her geçen gün bu sorunu gündeme getireceklerini söyledi. Taylan Göçer, "Sineklerden dolayı balkonlarımızı unuttuk. Biz duyarsız değiliz. Duyarsız kalan yıllardır Büyükşehir Belediyesi'dir. Ölüyoruz burada" dedi. Mahalle sakinlerinden bir kadın ise, yetkililere derenin temizlenmesi için seslenerek "Biz yaşamak istiyoruz" dedi.