CHP Nilüfer Meclis Üyesi Tuğçe Savaş'ın Madımak katliamayla ilgili yaptığı konuşma şöyle:

"Bugün, Cumhuriyet tarihinin en kara günlerinden biridir: ateşin bile kendinden utandığı gündür.

Tam 32 yıl önce, bir cuma namazı çıkışında Sivas Valiliği'ne doğru yürüyüşe geçen saldırganların ağzından en çok duyulan cümle "Sivas, laiklere mezar olacak!" idi. Sayıları yüzlerle başlayan bu gerici güruh, önce Kültür Merkezi'ndeki Ozanlar Anıtı'nı taşladı; ardından giderek kalabalıklaştı ve on binleri bulan bir toplulukla Madımak Oteli'ni kuşattı.

33 canımızı diri diri yaktılar!
Döne döne semaha duranlar tutuştu önce, sonra türküler sonra şiir..
Kimlerdi yananlar bilir misiniz?
-buradan çıkamaz da ölürsek ne olur?
diye sorduklarında birbirlerine
-kalanlar ölenlere şiir yazar
diye cevap veren bu memleketin aydınlık yüzlü insanları...
Bu katliamı yapanlar yalnızca insanları değil, bu ülkenin adaletini, hukukunu ve vicdanını da aynı ateşe attılar.

O esnada dönemin Başbakanı Tansu Çiller, "Çok şükür otel dışındaki halkımız zarar görmemiştir." diyordu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise "Ağır tahrik vardır. Bu tahrik sonucunda halk galeyana gelmiştir. Güvenlik güçleri ellerinden geleni yapmışlardır." sözleriyle, ona göre "münferit" olan bu insanlık suçunu geçiştiriyordu.

Oysa her katliam bir cümleyle başlar: basit bir nefret söylemiyle.
Sessizlikle büyür, sıradanlaşır, normalleşir.
Sonra yakar, kül eder.

Üzerinden 32 yıl geçti ama içimiz hâlâ yanıyor. Çünkü Madımak Katliamı'nın failleri bugün aramızda dolaşıyor. 2012 yılında, insanlığa karşı işlenmiş bu suç zaman aşımına uğratıldı. Oysa 15.000 saldırgandan söz edilirken sadece 124 kişi hakkında dava açıldı. Mahkeme "örgüt yok" dedi.

33 sanık hakkında idam cezası verildi; sonra cezalar müebbet hapse çevrildi. Ancak bu sanıklardan 8'i 1997'de tahliye edildi. Zaten hiç yakalanmayan 7 saldırganın dosyası 2012'de zaman aşımı nedeniyle kapatıldı. Tutuklu kalan son sanık Hayrettin Gül ise 2023'te Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle affedildi.

Öte yandan, sanıkların avukatlarının büyük bir kısmı bugün bile AKP'de çeşitli görevlerde yer alıyor; içlerinden bakanlık makamına kadar yükselenler bile oldu.

Ancak bizler, ne yakanları, ne bakanları, ne de Sivas'ın savunucularını bakan yapanları unutmadık!

Bu ülkede kimsenin kimliği, inancı ya da mezhebi nedeniyle ötekileştirilmediği; barışın, adaletin ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bir düzeni kurana dek vazgeçmeyeceğiz!

Unutursak ve unutturursak kalbimiz kurusun."