2024.10.12 01:57 Son Güncellenme: 2024.10.12 02:01 - EKONOMİ
Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'de uygulanan kademeli politika ayarlamaları doğrultusunda enflasyonun daha da azalmasını öngördüğünü açıkladı.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye ile 27 Eylül'de gerçekleştirilen 4. madde konsültasyonunun ardından önemli değerlendirmelerde bulundu. Kuruluş, Türkiye'nin ekonomik politikalarında geçen yıl boyunca yaşanan kararlı değişikliklerin, genel politika duruşunu sıkılaştırdığını vurguladı.
TÜRKİYE'NİN EKONOMİ POLİTİKALARINDA KARARLI DEĞİŞİM
Açıklamada, vergi ve harcama önlemlerinin mali ihtiyatı yeniden sağlama çabalarına destek olduğu belirtilerek, daha güçlü gelir politikalarına olan bağlılığın ülkenin ekonomik kredibilitesini artırdığı ifade edildi.
IMF, Türkiye'nin kademeli politika ayarlamalarının ekonomik dengesizlikleri azalttığını ve güveni yeniden canlandırdığını kaydetti.
SIKILAŞAN FİNANSAL KOŞULLARIN ENFLASYONA ETKİSİ
Sıkılaşan finansal koşulların iç talep üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çekilirken, manşet enflasyonun da bu süreçte düştüğü ifade edildi.
Piyasa duyarlılığının, yerli ve yabancı yatırımcıların Türk Lirası (TL) cinsinden varlıklara yönelmesiyle önemli ölçüde iyileştiği bildirildi.
Düşük emtia fiyatları, canlı ihracat ve azalan altın ithalatının, hem brüt hem de net rezerv pozisyonunda büyük bir iyileşmeyi destekleyerek cari açığı güçlendirdiği vurgulandı.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE AŞAĞI YÖNLÜ RİSKLER
IMF, enflasyonla mücadelede önemli aşağı yönlü risklerin bulunduğunu belirtti.
Bu riskler arasında beklenenden daha güçlü ücret ve fiyat ataleti, sermaye akışlarının tersine dönmesi, yükselen küresel enerji fiyatları ve tırmanan jeopolitik gerilimler yer aldı.
Açıklamada, enflasyonla mücadeleyi desteklemek için mali konsolidasyon önerisi de yapıldı.
SIKI PARA POLİTİKASININ GEREKLİLİĞİ
Türk yetkililerin, makroekonomik dengesizlikleri ve riskleri azaltmaya yönelik kararlı politika sıkılaştırması için takdir edildiği belirtildi. IMF, enflasyon beklentilerin sabitlenmesi ve makroekonomik istikrarın sağlanması için koordineli mali, parasal ve gelir politikalarının uygulanması gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın enflasyonu düşürmek için daha fazla sıkılaştırmaya hazır olması gerektiği ifade edildi.
ENFLASYONUN 2025'TE YÜZDE 24'E DÜŞECEĞİ TAHMİN EDİLİYOR
IMF'nin ekonomik tahminlerine göre, Türkiye ekonomisinin 2024'te yüzde 3, 2025'te yüzde 2,7, 2026'da yüzde 3,2 ve 2029'a kadar kademeli olarak büyümesi bekleniyor.
Yıl sonu enflasyon beklentisi ise bu yıl için yüzde 43, 2025'te yüzde 24, 2026'da yüzde 17,2, 2027'de yüzde 15,3 ve 2028-2029 yıllarında yüzde 15 olarak öngörülüyor.
Ayrıca, cari açığın gayrisafi yurt içi hasılaya oranının bu yıl yüzde 2,2 olacağı, 2029'da ise yüzde 1,9'a gerileyeceği tahmin ediliyor.
IMF, Türkiye'nin daha kapsayıcı, daha yeşil ve sürdürülebilir bir büyüme için yapısal reformları ilerletmesi gerektiğine de dikkat çekti.