Bursa
Parçalı Bulutlu
23°
Başka Gazete

Ekrem İmamoğlu'nun ifade işlemi tamamlandı: İşte ifadesi

2025.10.26 20:11 Son Güncellenme: 2025.10.26 20:29 - SİYASET

İBB Başkanı ve CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun, 'casusluk' suçlaması kapsamındaki ifade işlemi tamamlandı. CHP lideri Özgür Özel, İmamoğlu'nun ifade işlemlerinin tamamlandığı haberi alır almaz, Eskişehir'den yola çıktı. Özgür Özel, tekrar Çağlayan Adliyesi'ne gidecek. İşte İmamoğlu'nun ifadesi...

Ekrem İmamoğlu'nun ifade işlemi tamamlandı: İşte ifadesi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 'Casusluk' iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında bugün Çağlayan Adliyesi'ne getirilen İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun ifadesi 5 saatin ardından alınmaya başlandı.

Ekrem İmamoğlu, bugün ifadesi alınmak üzere Çağlayan Adliyesi'ne götürüldü. Saat 10.20'de Çağlayan Adliyesi'ne götürülen İmamoğlu, binanın eksi 7'nci katındaki nezarethaneye konuldu.

7 AY SONRA İLK DEFA CEZAEVİNDEN ÇIKTI!

19 Mart'ta gözaltına alınan 23 Mart'ta ise tutuklanan Ekrem İmamoğlu, bugün Silivri'de bulunan Marmara Cezaevi'nden 7 ay sonra ilk kez dışarıya çıkmış oldu. CHP'li milletvekilleri, Çağlayan Adliyesi'nin önünde nöbet tutarken vatandaşlar da adliyenin önüne akın ederek İmamoğlu'na destek mesajlarını iletti.

İFADESİ 5 SAATİN ARDINDAN BAŞLADI!

Saat 10.20'de Çağlayan Adliyesi'ne götürülen İmamoğlu'nun ifade işlemleri, 5 saatin ardından yeni başladı.

İMAMOĞLU'NUN İFADESİ 3 SAAT SÜRDÜ

Savcılıkça ifadesi alınan İmamoğlu'nun işlemleri yaklaşık 3 saatin ardından tamamlandı. Savcılığın, İmamoğlu hakkındaki sevk yazısını yazması bekleniyor.

ÖZGÜR ÖZEL ÇAĞLAYAN'A DÖNÜYOR

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Eskişehir'deki "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginin ardından yeniden İstanbul'a doğru yola çıktı. Özgür Özel, tekrar Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne gelecek.

İMAMOĞLU'NUN İFADESİ

Savcılık tarafından İmamoğlu'na; Hüseyin Gün, Merdan Yanardağ, Necati Özkan ve Melih Geçek'i tanıyıp tanımadığı, tanıyor ise ne şekilde, ne sebeple ve nereden tanıdığı ve adı geçen kişiler ile arasında herhangi bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı soruldu.

İmamoğlu bu soruya verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı:

"Dosya kapsamında benimle birlikte hakkında soruşturma yürütülen şahıslardan Merdan YANARDAĞ'ı gazeteci olması sebebiyle tanırım. Hatırladığım kadarıyla program yaptığı televizyon kanalına üç dört defa kendisini ziyaret etmiştim. Yine dosyada ki şüphelilerden Melih GEÇEK isimli şahsı tahminen 12 yıldır tanırım. Kendisi Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde geçmiş dönemde görevlerde bulunmuştur. Bilgi işlem konusunda deneyimli olduğunu bilirim. Hatırladığım kadarıyla en son İSTELCOM iştirakinde Genel Müdürlük yapmaktaydı. Necati ÖZKAN isimli şahıs ise katılmış olduğum 2014, 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde siyasi kampanyalarımı yöneten ve aynı zamanda danışmanlığımı yapan şahıstır. Kendisini tahminen 12 yıldır tanırım. Kendisinin İBB bünyesinde resmi bir görevi bulunmamaktaydı. Dosyada şüpheli olarak bulunan sormuş olduğunuz diğer şahıs olan Hüseyin GÜN isimli şahsı ise tanıdığımı hatırlamıyorum. Hakkında bu soruşturma kapsamında soruşturma başlatıldığını öğrendikten sonra medyaya düşen bu şahsın ve yanında bulunan kadın bir şahsın benimle olan fotoğrafımın avukatlarım tarafından bana gösterilmesinden sonra da Hüseyin GÜN ismi şahsı tekraren anımsayamadım, fakat söz konusu ziyareti hatırladım. Hatırladığım kadarıyla bu ziyaret 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildikten sonra tebrik amaçlı yapılmış bir ziyaretti. Fakat her ne kadar ziyareti hatırlasam da fotoğrafta bulunan kadın şahsın ismini hatırlamıyorum, ama sadece bu kadının şık giyimli ve adeta evlat yaklaşımlı bir kadın olduğunu hatırlıyorum. Bu hatırladığım anekdot haricinde belirttiğim üzere Hüseyin GÜN isimli şahsı tanımam."

Savcılık, İmamoğlu'na "WİCKR ME" isimli mesajlaşma programını sordu. İmamoğlu, verdiği cevapta şu ifadeleri kullandı:

"Sormuş olduğunuz WİCKR ME isimli mesajlaşma programını ilk defa duydum. Dolayısıyla bu programda üyeliğim daha önce hiçbir şekilde olmamıştır. Belirttiğiniz tespitlerde BLUESTAR81 kullanıcı isimli şahıs olduğunu iddia ettiğiniz Necati ÖZKAN ve JUPİTER1881 kullanıcı isimli Hüseyin GÜN olduğunu iddia ettiğiniz şahıslar arasında gerçekleşen yazışma içeriklerindeki "Mr Mayor, İmamoğlu, Başkan, Başkan bey, Ekrem Başkan" şeklinde yapılan yazışmalarda ki kastedilen şahsın ben olup olmadığımı bilmiyorum. Ama tahminimce Ekrem İmamoğlu ismi ile kastedilen ben olabilirim fakat bu yazışmalar ile bir ilgim yoktur, adıma bu şekilde yapıldığı iddia edilen yazışmalarla alakalı hiçbir şekilde bilgim yoktur. Bu konu ile de ilgilenmiyorum. Yazışmalarda geçen sorduğunuz ''150 bin kişilik dijital ordu '' şeklinde ki ibare ile ne kastedildiğini bilmiyorum. Ama tahminimce İstanbul gönüllüleri kastedilmiş olabilir ama daha önceden de belirttiğim gibi okuduğunuz tüm yazışmalar ile alakalı bilgim bulunmamaktadır."

Savcılık, İmamoğlu'na "Bir önceki soruda tarafınıza yöneltilen "İBB veri tabanı kopyalama" ifadesiyle alakalı olarak gerçekleştirilen açık kaynak tetkiklerinde; bahse konu veriler açık kaynak araştırma tutanağında belirtilen veriler midir? Herhangi bir şekilde veri paylaşımında bulunuldu mu? Bulunuldu ise talimatı siz mi verdiniz? Ne şekilde, ne sebeple ve kim/kimlerle paylaşıldı? Veri içerikleri neleri kapsamaktadır?" sorularını yöneltti.

İmamoğlu, bu soruya, "Söz konusu belgeyi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve başladığım Teftiş Kurulu Başkanlığı'na ben yazmıştım. Bahse konu belgenin yazılış amacı İBB'ye ait her türlü kurum evrakının güvenliğinin sağlanması amacı iledir, başkaca herhangi bir amacı yoktur." cevabını verdi.

İmamoğlu, savcılığın Necati Özkan ve Hüseyin Gün arasında geçtiği iddia edilen Whatsapp yazışma içerikleriyle hiçbir alakasının ve bilgisinin olmadığını belirterek, "Görüşme içeriklerinde geçen ''Başkan'' şeklinde belirtilen ve benim bir toplantıya katılacağıma dair belirtilen yazışma içeriği hakkında da bilgim yoktur." dedi.

İmamoğlu, savcının devam eden sorularına şöyle yanıt verdi:

"Öncelikle Hüseyin GÜN isimli şahıs ile müteveffa olduğunu belirttiğiniz Seher Erçili ALAÇAM arasındaki yazışma ve içeriği ile alakalı hiçbir şekilde bilgim yoktur. Hüseyin GÜN isimli şahsın Seher ALAÇAM'a gönderdiğini iddia ettiğiniz içerisinde İngilizce yazıların olduğu ekran görüntüsü ile alakalı ve yine bu şahsın benimle toplantı yapacağına ya da iddia ettiğiniz şekilde beni kastederek '' BAŞKAN AKILLIYSA BU İPE TUTUNUR''şeklindeki yazışma içeriği ile alakalı hiçbir bilgim yoktur. Göstermiş olduğunuz içerisinde ben ve sonradan ismini sizin aracılığınız ile Seher Erçili ALAÇAM olduğunu öğrendiğim ve yine fotoğrafta bulunan şahsın ismini Hüseyin GÜN olarak öğrendiğim fotoğraf karesinin detayı ile ilgili yukarıda açıklama yapmıştım. Anımsadığım kadarıyla söz konusu fotoğraf tebrik ziyareti için çekilmişti."

"YAZIŞMA İÇERİKLERİNDEN HABERİM YOK"

Savcı, İmamoğlu'na, Hüseyin Gün'ün verdiği 'itirafçı' beyanında kendisiyle ilgili sözlerini sordu. İmamoğlu, o soruya şu cevabı verdi:

"Hüseyin GÜN isimli şahsın vermiş olduğu ifadeyi dinledim. Benim öncelikle belirttiğim gibi söz konusu Hüseyin GÜN ile Necati ÖZKAN arasındaki yazışma içeriklerinden hiçbir şekilde bilgim yoktur. Söylemiş olduğunuz tarihlerden ve yazışma içeriklerinden anladığım kadarıyla Necati ÖZKAN ile Hüseyin GÜN arasındaki iddia edilen temas, Hüseyin GÜN'ün ''Mayıs sonu Haziran başı'' şeklindeki ifadesi ile seçimden 15-20 gün öncesine dayanmaktadır. Dolayısıyla 15-20 günlük bir temas ile benim seçim kampanyama ne şekilde katkının verildiği ya da tanımadığım Aaron Barr isimli şahıs ile Hüseyin GÜN'ün iddia ettiği temas kurularak seçim kampanyama verildiği söylenen katkı ile alakalı benim o dönemlerde yoğun bir seçim trafiği de yaşadığım göz önüne alınarak bilmem ve ilgilenmem mümkün değildir. Dolayısıyla söz konusu ifade içeriği ile alakalı diyecek bir hususum yoktur. İlgilenmiyorum. Aynı zamanda Hüseyin GÜN isimli şahsın manevi annesi olarak belirttiği şahıs ile beni ziyareti sonrasında benim kendisine iddia edildiği haliyle kampanya sürecindeki yardımları için teşekkür ettiğime dair hususu da şuan hatırlamıyorum. Çünkü o dönem başkan seçildiğim için çok sayıda insana teşekkür etmişimdir. Kendisini destek sunduğunu söylemiş ise nezaketen teşekkür etmişimdir."

"HAYATIMDA DUYDUĞUM EN SAÇMA YORUMLAR"

İmamoğlu'na savcılık tarafından Hüseyin Gün'ün bazı beyanları okundu. İmamoğlu, bu beyanlar hakkında şöyle konuştu:

"Bahse konu Hüseyin GÜN tarafından verilen beyanlar hayatımda duyduğum adeta en saçma yorumlardan ibaret beyanlardır. Yukarıda da belirttiğim üzere 2019 Haziran başında Necati ÖZKAN ile tanıştığını anladığım ve iddia ettiği şekliyle seçim kampanyama yardım ettiğini belirten şahsın 15 gün içinde bütün kampanyamı yönlendirmesi ve etkilemesi kesinlikle akla mantığa uygun değildir. Çünkü ben o dönem 7 aylık bir seçim kampanyası gerçekleştirmiştim. Bütün kampanya süremin adeta çöpe atılarak sadece 15 güne indirmesi hayatın olağan akışına uygun değildir. 6 yaşında Kuran-ı Kerim okumayı bilen bir şahıs olarak CIA çalışanı olduğu belirtilen Aarron Barr isimli şahsın bana muhafazakarlara nasıl davranmam ile alakalı tavsiyelerde bulunması akla mantığa uygun değildir. Dolayısıyla söz konusu beyanlarla alakalı diyecek bir şeyim yoktur. Belirtilen hususlar ile alakalı bilgim yoktur. Sonuç olarak soruşturma dosyası kapsamında Casusluk suçu iddia edilerek bu suç sebebiyle davet edilmem benim bütün hayatıma hakarettir. Benim nazarında casusluk vatan hainliği ile eşdeğerdir. Dolayısıyla söz konusu dosya nazara alınarak hakkımda yürütülen casusluk kapsamındaki hiçbir suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Bu dosyanın oluşumunda veya yürütülmesinde yer alanlar ile alakalı hukuki haklarımı kullanacağım. "

"ROMA'YI BENİM YAKTIĞIM DAHA GERÇEKÇİDİR"

İmamoğlu, 'itirafçı2 Hüseyin Gün'ün beyanları üzerine devamında şu ifadeleri kullandı:

"Öncelikle şahsın Başsavcılıkta alınan ifadesinde Necati ÖZKAN ile 31 Mart 2019 - 23 Haziran 2019 tarihleri arasında iddia ettiği haliyle benim seçim sürecimde yer aldığını belirtmiş ise de, kolluk beyanında Necati ÖZKAN ile 2019 yılı ilk seçimlerin iptali sonrası Mayıs sonu ya da Haziran başlarında tanıdığını belirttiği, dolayısıyla her iki ifadesi arasında çelişkiler bulunduğu ve yönlendirilmiş bir şekilde kasıtlı olarak ifade verdiği tarafımca anlaşıldığından Başsavcılık ifadesinde vermiş olduğu ifadeyi de kesinlikle kabul etmiyorum. Benim ne istihbarat örgütleri ile, istihbarat örgütlerinin çalışanları ile hiçbir şekilde bilgim alakam olamaz. Üzerime atılı suçlamaları yukarıda da belirttiğim üzere kabul etmiyorum. İkinci ifadeyi de incelediğimde absürt bir suç isnadı olduğunu düşünüyorum. Komplo teorisi ile karşı karşıya olduğumu düşünüyorum. Roma'yı benim yaktığım daha gerçekçidir."

Kaynak: Halk TV