Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi Açılış Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu.

Depremin ilk anından beri afet bölgesine tüm kapasiteyle yardım ulaşılacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, afet bölgesi illerinde sadece sahada mücadele verilmediğini aynı zamanda "kötücül bir zihniyetle" de mücadele edildiğini söyledi.

Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi Açılış Töreni https://t.co/fUcydOLskb

-- Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) February 3, 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları:

"Amacımız mümkün olan en kısa sürede Hatay başta olmak üzere tüm depremzede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır.

Depremin ilk safhasını nasıl asrın dayanışmasıyla atlatmışsak inşallah içinde bulunduğumuz süreci de asrın birlikteliğiyle yöneteceğiz. Biz millet olarak tarih boyunca nice badirelere göğüs gerdik. Allah'ın izniyle bu dönemin üstesinden de alnımızın akıyla hep birlikte geleceğiz. Türkiye, devletiyle ve milletiyle bunu başarabilecek kapasiteye sahiptir.

Bugün Hatay'da iki önemli sağlık yatırımını hizmete açmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Hastanemizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.

"KÖTÜMCÜL BİR ZİHNİYETLE MÜCADELE EDİYORUZ"

Buradaki çalışanlarımızla atılan her adıma kulp takmak için pusuda bekleyen malesef kötümcül bir zihniyete karşı da mücadele ediyoruz. Bu zihniyet yalnızca siyasi meselelerde karşımıza çıkmıyor, deprem gibi bir konuda da karşımıza dikilebiliyor.

Depremin açtığı yaraların sarılmasına destek vermek yerine eline geçen her fırsatı eleştirmek için kullananları milletimiz de çok iyi tanımaktadır.

"UTANÇ VERİCİ SAHNELER İNSANIMIZIN HAFIZASINDA DERİN İZLER BIRAKTI"

14-28 Mayıs seçimleri sürecinde yaşanan utanç verici sahneler, insanımızın hafızasında derin izler bırakmıştır. Sırf oy tercihlerinden dolayı hakaretlere uğrayan depremzede kardeşlerimizin yürek acısının akşamdan sabaha kapanmayacağı açıktır.

Asrın felaketini yaşamış, 53 binden fazla canını toprağa vermiş bir millet olarak böyle konuları konuşmamamız gerektiğine inanıyorum. Hangi siyasi görüşe, kökene mensup olursak olalım, hep birlikte omuz omuza verip bu zor günlerin üstesinden gelmemiz gerekiyor. İktidarın eksiği varsa bunu muhalefet tamamlayacak. Belediyenin yetişemediği yerde merkezi hükümet devreye girecek. Resmi kurumların zorlandığı hususlarda, sivil toplum örgütleri sorumluluk üstlenecek. Şehirlerimizi en kısa sürede ayağa kaldırmanın yollarını arayacağız.

Bugün buradan şu samimi çağrıyı yapmak isterim. Türkiye'deki muhalefeti deprem konusunda polemik yapmak yerine sorumlu davranmaya davet ediyorum."