Başka Gazete

Çocuklara 3 yaşından itibaren afet eğitimi önerisi

2025.12.27 11:58 Son Güncellenme: 2025.12.27 11:59 - BURSA

İstanbul Ticaret Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hanifi Parlar, çocuklara yönelik afet eğitiminin, onların psikolojik gelişimlerine zarar vermeden, 3 yaşından itibaren ailede başlaması gerektiğini söyledi.

Çocuklara 3 yaşından itibaren afet eğitimi önerisi

Aynı zamanda rektör yardımcısı olan Parlar, bir etkinliğe katılmak üzere geldiği Bursa'da, afet esnasında en çok etkilenen grubun çocuklar olduğunu söyledi.

Bu konuda çocuklarla ilgili bir bilimsel çalışma yapmanın önemli olduğunu belirten Parlar, çocukların afet öncesi, esnası ve sonrasında hazır bulunmuşluk düzeylerini artırmak için birtakım çalışmalar yürütüldüğünü anlattı.

Parlar, çocukların küçük yaştan itibaren bu alanda eğitilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Afet öncesi çocuklara 3 yaşından itibaren evde, okul öncesi eğitim kurumlarında, ilkokullarda, ortaokullarda, liselerde afet bilincini yerleştirmeye yönelik uygulamaların, sosyal etkinliklerin, özellikle eğitmen ve öğretmenlerimizin bu konudaki farkındalıklarını yükselterek çocuklarımızın afete hazırlık düzeylerini artırmak gerekiyor." ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Parlar, afetin maruz bırakacağı fiziksel ve psikolojik etkileri en aza indirmek için afet öncesi hazırlığın çok önemli olduğunu dile getirdi.

Özellikle, anne ve babaya da büyük iş düştüğünü belirten Parlar, şöyle devam etti:

"Anne, babaların bu konudaki bilinç düzeyleri çok önemli. Öncelikli olarak anne ve babaların kendilerini eğitmesi, dedelerin, ninelerin özellikle o yaş grubuna yönelik hikayemsi anlatımları bir öğretici metot olabilir. Açık ama çocuğun psikolojik durumunu aşırı etkilemeyecek şekilde anne babanın konuyu, olguyu olduğu şekilde anlatabilmesi ve birtakım simülasyonların ev ortamında yapılması önemli. Çocuğun odasını düzenlerken, bir masa ya da dolabı duvara sabitlerken çocukla birlikte yaparak bunu göstermemiz, anlatmamız çok faydalı olur. Ebeveynlerin 'Hangi ortamlarda nasıl toplanacağız? Nasıl iletişim kuracağız?' gibi birtakım başlıkları ev ortamında oyunlaştırarak, onların bilinçlenmesini sağlamak yerinde olur."

Parlar, bilgilendirme ve bilinçlendirme uygulamalarının yanı sıra ev içinde çadır kurma ya da sıkışma durumlarından kurtulmaya yönelik oyunlar oynayıp simülasyon yapılabileceğini belirterek, "Artı bir deprem çantası olabilir. Özellikle haberleşme aracı olarak düdük vesaire gibi şeylerin kullanımı anlatılmalı. Ailede kaç birey varsa, o sayıda deprem çantası hazırlanmalı ama bunda özellikle renk gibi konular çocukların tercihine bırakılmalı." dedi.

- "Orman yangını olduktan sonra saha ziyaretleri yapılmalı"

Özellikle öğretmenlerin de afet bilinci konusunda daha donanımlı hale getirilmesi gerektiğini anlatan Parlar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O bölgede bir orman yangını olmadan önce o çevreyi çocuklar biliyor, görüyor ama orman yangını olduktan sonra saha ziyaretleri yapılmalı. Nasıl ki Hiroşima ve Nagazaki'de atom bombası atıldıktan sonra halen çocuklar okula başlamadan önce ebeveynleri tarafından o bölgeye götürülüyor, 'Bu hale nasıl geldik ve bundan sonra neler yapmalıyız?' gibi çocuklara bir vizyon konuluyor. Bunun gibi özellikle yangınlardan sonra yangın bölgesine çocukların götürülmesi gerekli."

Parlar, afetin doğayı nasıl etkilediğinin çocuklara gösterilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Toprak temizlemesi, ağaç dikimi faaliyetlerinin ve bunun insanlara, diğer canlılara, doğaya nasıl olumlu etkilerin olabileceği yerinde gösterilmeli. 'Uygulamalı afet eğitimi' de denilebilir ama en önemlisi canlı bir şekilde hem ev ortamında hem okullarda bu iş eğitimle başlar eğitimle devam eder. Eleştirel ve açık olmaktan, açık iletişim yapmaktan korkmamak gerekir. Korkuyla değil eğiterek hazırlık yapmak gerekli." diye konuştu.