2025.10.06 15:59 Son Güncellenme: 2025.10.06 16:45 - BURSA
Bursa Devlet Tiyatrosu, Ayşe Kulin'in aynı adlı romanından uyarlanan "Sevdalinka" oyununu sanatseverlerle buluşturuyor.
Tiyatro, Özlem Saraç Özkan'ın oyunlaştırdığı, yönetmenliğini Filiz Alpgezmen'in yaptığı oyunda, Bosna Savaşı'nın ortasında kalan bir ailenin yaşadığı büyük dramı ve savaşın gölgesinde filizlenen bir aşkın trajedisini sahneye taşıyor.
Bursa Devlet Tiyatrosunun yeni sezondaki güçlü yapımlarından biri olarak dikkati çeken Sevdalinka, hem tarihi bir tanıklık hem de insana dair bir yüzleşme niteliği taşıyor. Oyun, seyirciyi savaşın gölgesinde insan kalabilmenin, sevmenin ve direnmenin anlamı üzerine düşünmeye davet ediyor.
Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü Sezai Yılmaz, tiyatroda gazetecilere yaptığı açıklamada, Devlet Tiyatrolarının 75'inci yılına özel olarak seyirciyle buluşturduğu romandan sahneye uyarlamalarına bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
Bu kapsamda iki yıldır yaklaşık 60 yerli eseri, yerli romanı seyirciyle buluşturduklarını dile getiren Yılmaz, "Bunların arasında yine bu sezon gösterime girecek farklı farklı bölgelerimizde de oyunlar oynayacak çocuk romanlarımız da dahil edildi." dedi.
Yılmaz, Bosna Hersek'te yaşanan trajediyi bugün gözler önünde sereceklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Biz sanatçı olarak sadece bir nebze o savaşın aileler, insanlar arasındaki psikolojik durumunu seyirciyle buluşturacağız ama insanoğlu hala bunlardan ders almıyor. Günümüzde Gazze'de yaşanan olayı hepimiz biliyoruz. Bu trajedi hala devam ediyor ve maalesef devam da edecek. Bizler dediğim gibi seyirciyi bir nebze olsun o savaşın insan üzerindeki etkisini gösterebilirsek ne mutlu bize. Şimdiden bütün seyircilerimize ben iyi sezonlar diliyorum."
- "Savaşın hangi duygulara mal olabileceğini insanlara anlatmak istiyoruz"
Oyunun yönetmeni Filiz Alpgezmen de Bosna dramını anlatan çok az eser bulunduğunu belirterek, bu oyunun Türkiye'deki sahnelerde olmasının önemini vurguladı.
Alpgezmen, oyunun, Ayşe Kulin'in romanından uyarlandığını ve Bosna Savaşı'nı anlattığını anımsatarak, "Resmen 1992'de başlayan ve resmi olarak 1995'te biten, milyonlarca insanın yerinden edildiği, binlerce insanın öldürüldüğü, binlerce kadının, kız çocuğunun, yaşlı kadının tecavüze uğradığı, ardında binlerce tecavüz çocuğu bırakan bir savaş bu bahsettiğimiz şey. Bu savaş bugün yine yaşanıyor biliyorsunuz coğrafyamızın çok yakınında, Gazze'de." diye konuştu.
O dönemde Boşnakların seslerini duyuramadığını aktaran Alpgezmen, "Dolayısıyla biz bu oyunla evet Boşnak Savaşı'na, Müslüman ve Boşnak kimliğine yoğunlaşsak bile bizim anlatmak istediğimiz şu, bu insanlık utancı hepimizin payı olan bir durum. Dolayısıyla bu insanlık utancıyla seyirciyi baş başa bırakmak ve buradan kalkarken savaşın nelere, kimlere ve hangi duygulara mal olabileceğini insanlara anlatmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Oyunculardan Ayşe Dinç ise savaş, katliam ve soykırımı konu alan oyun için epeyce çalışma yaptıklarını vurgulayarak, "Tabii ki duygusal olarak da ekstra yorucu bir süreç. Biz ne kadar bununla kendimizi özdeşleştirsek de o duyguyu tamamen yaşamış olmak çok bambaşka bir şey. Biz elimizden geldiği kadar buna yaklaşmaya çalıştık. Seyirciyle birlikte bir katarsis yaşayacağız aslında. Öyle düşünüyorum. Mendilleri hazır gelsinler. Birazcık hüzünlü bir süreç olacak ama bunu yaşamalıyız. Hepimiz bununla yüzleşmeliyiz, unutmamalıyız. Bu çok önemli." dedi.
Oyuncu Ali Volkan Çetinkaya da oyunun toplamda ara dahil 3 saat süreceğini belirterek, "Toplamda 46 sahnesi olan, çok hızlı değişimlerin olduğu, hem bir hikayenin hem de tarihsel gerçekliğin anlatıldığı, belgesel gibi olmayan ama sanki bu bilgileri de seyircinin ihtiyacı varmış ve bunu da aktarmalıymışız gibi çalışılan bir oyun oldu." diye konuştu.