2025.09.24 17:06 Son Güncellenme: 2025.09.24 17:28 - BURSA
Bursa'nın İnegöl ilçesinde yaşayan telefon teknik servisçisi Ahmet Akdağ, karaciğer nakli ile arkadaşının annesinin hayatını kurtardı.
Karaciğerinde yaşadığı rahatsızlık nedeniyle tedavi gören siroz hastası Afet Balcılar, aniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı.
Doktorları tarafından yoğun bakımda tedaviye alınan Balcılar'ın ailesine bir an önce karaciğer nakli yapılması gerektiği söylendi.
Donör olmak isteyen 2 oğluyla da doku uyuşmazlığı yaşayan Afet Balcılar'a donör aranmaya başlandı. Küçük oğlu Serhat Balcılar'ın yakın arkadaşı telefon teknik servisçisi Ahmet Akdağ, durumu öğrenince organını bağışlama kararı aldı.
Yapılan tetkikler sonucu doku uyuşmazlığı yaşanmadığı için hemen ameliyat yapıldı. Yapılan ameliyatın ardından Afet Balcılar kısa süre zarfında sağlığına kavuştu.
Verdiği karaciğer ile Afet Balcılar'ı hayata bağlayan ve kendiside kısa sürede sağlığına kavuşan Ahmet Akdağ, donör olduğu Balcılar'ı evinde ziyaret etti.
Ziyarette ameliyat süreciyle ilgili açıklama yapan 40 yaşındaki Ahmet Akdağ, "Afet abla yakın arkadaşımın annesi oluyor. Arkadaşım organ nakliyle alakalı sıkıntı yaşadıklarını bize bahsetti. Kendisinin ve kardeşinin dokuları uymamış. Afet ablanın süreci hızlı ilerleyip durumu kötüleşince, bizimki uyuyor mu diye hastaneye başvurduk. Yapılan tetkikler sonucunda doku uyuşması olup organ nakliyle ilgili bir sıkıntı olmadığı söylenince, düşünmeden karar verdik. Organ naklini araştırınca, karaciğerin 2-3 aylık zaman zarfında organın tekrar kendini yenilediğini, karşı tarafa bir sıkıntı vermediğini öğrendik. Doktorlarımıza da güvendik ve süreci başlattık. Doktorlarında bahsettiği gibi çok rahat bir süreç geçirdik. 5 gün ile 7 gün arası hastane süreci oldu. 1 haftada evde dinlendikten sonra normal hayatımıza geri döndük. Allah'a şükür hiçbir problem yaşamadık. Ameliyat sonrası 1 hafta 15 günlük sağlığınızdan eksilme sonucunda, vermiş olduğunuz organ ile karşı tarafa 2. bir hayat imkanı vermiş oluyorsunuz. Bu da büyük bir mutluluk ve manevi olarak çok büyük bir haz veriyor insana. Bu süreçten sonra zaten karşı taraf ile kurduğunuz bağ kuvvetleniyor, yeni bir aile olarak görüyorsunuz karşı tarafı. Organ bağışı sonrası herkese organ bağışının sanıldığı gibi zor olmadığını söyleyerek insanları bağış için teşvik etmeye çalışıyoruz. Organ nakliyle alakalı aklında soru işareti olanlar bize ulaşarak süreçle alakalı detaylı bilgi alabilirler" dedi.
Karaciğer nakli ile hayata tutunan Afet Balcılar ise, "Ben bir sene önce siroz hastalığına yakalandım. Sürekli tedavi oluyordum ve aslında nakilden başka bunun bir tedavisi yok. Sadece 2 tane ilaç kullanıyordum. Doktorum ciğerimin uzun bir süre beni idare edeceğini söyledi. Fakat aniden ağrılarım başladı. Safra kesemin taşlarının daha çok büyüdüğünü ve bunun karaciğere yansıdığını, tek başına da onu alamadıkları için direk hastaneye yatırıyorlardı. Daha sonra enfeksiyon ve bir yığın hastalıklar çıktı. En sonunda ikisini de almak zorunda olduklarını söylediler. Donör bulmamızı söylediler. Çocuklarımınki uymadı. Çocuklarımın birkaç arkadaşı da donör olmak için müracaat ettiler. Fakat onlarında ya yağlanma ya kilo sorunu vardı ve olmadı. Bu arada Allah razı olsun. Ahmet oğlum duymuş durumu ve karar vermiş. Fakat ben bu arada daha da kötüleşmişim. Hiç farkında değilim hastaneye yatırdılar. Tedavi süreciyle alakalı artık bir şey yapılamayacağı, sadece nakil gerektiği söylemişler. Apar topar beni Acıbadem'e Doçent Doktor Hikmet Aktaş tarafından yatırılmışım. Bu arada hastalıklarım daha çok ilerlemiş. Doktor 'Hemen ameliyata almazsak hastayı kaybetmek üzereyiz. Şu halde de kaybedebiliriz, ameliyatı da çok riskli. Karar vermek zorundasınız. Bugün bu ameliyatı yapmak zorundayım' demiş. O şekilde beni ameliyata almışlar. Daha sonra oğlumun gösterdiği videolarda kendimi gördüm. Gerçekten cenabı Allah'ın bir harikası. Hakikatten ben o durumdan bu duruma geldiysem, hiç kimseye korkmamalarını, korkmadan karaciğer nakli olabileceklerini söylüyorum. İlk önce cenabı Allah'a hamd olsun, şükürler olsun. Sonra donörüm Ahmet'e ve en son sihirli elleri olan Doçent Doktor Hikmet Aktaş'a teşekkür ederim. Gerçekten hiç kimse korkmasın. Ben o halden bu hala geldiysem herkes gelebilir" ifadelerini kullandı.