2023.11.13 22:03 Son Güncellenme: 2023.11.13 22:03 - GÜNDEM
Basın özgürlüğü, haber, fikir ve düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla, serbestçe açıklayabilmek özgürlüğüdür. Bilgi ve düşünceleri serbest olarak toplayıp, yorum ve eleştiri yaparak çoğaltabilmek ve bunları serbest olarak yayımlayıp dağıtabilmek haklarını içerir.
Basın aracılığıyla yapılan yayım, düşüncelerin açıklanmasının özel bir türüdür ancak basın özgürlüğü düşünceyi açıklama özgürlüğünden ayrı bir özgürlük kategorisi oluşturur.
Devlet yaşamında insanların düşüncelerini serbestçe açıklayabilmeleri sayesinde gerçeklerin ortaya çıkabileceği, bu yolla yanlışlıkların, yolsuzlukların, hukuk dışılıkların, çelişkilerin su yüzüne çıkacağı ve bunda kamu yararı bulunması gerçeği demokratik hukuk devletlerinde bu özgürlüğün kabul edilmesi sonucunu doğurmuştur. Devlet baskısı ve korkusu ile yaşayan bir basın kamunun avukatlığı görevini yerine getiremez, toplumsal yararları savunamaz. Bu nedenle basın özgürlüğü, basına tanınmış bir ayrıcalık değil, kişilik hakları gibi korunan bir hak olarak değerlendirilir.
Düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamında engel teşkil etmeyecek bazı hususlar bir işletme bünyesinde gerçekleşmesi nedeniyle basın özgürlüğünü engelleyebilmektedir. Basımevi kurmanın izin alma ya da mali teminat yatırma şartına bağlanması, yayımlanacak eserler için ön denetim getirilmesi basın özgürlüğünü engelleyebilen hususlara örnek olarak verilebilir.
İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün bir ülkede iç hukuk kurallarında kabul edilmesinin yeterli güvence sağlayamayacağı düşüncesiyle bu özgürlükler uluslararası metinlere geçmiş; uluslararası anlaşmalara konu olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Türk Anayasa Hukuku, basın özgürlüğünün korunmasını güvence altına almak amacıyla bir dizi hüküm ve düzenleme getirmektedir. Bu hükümler, basın özgürlüğünün kişisel hakların korunmasına yardımcı olacak şekilde uygulanmaktadır.
Türkiye Anayasasında, basın özgürlüğünün özgürlük ve insan haklarının güvence altına alınması açısından önemi vurgulanmıştır. Anayasamızın 26. maddesinde, "Herkesin özgürce ifade ve baskı özgürlüğüne sahip olduğu" belirtilmektedir. Aynı yasanın 28. maddesine göre ise, "Herkesin, özgürce görüş ve düşüncelerini ifade etme, yayınlanma ve yayımlanma hakkına sahiptir."
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, basının özgürlüğünü temel bir insan hakkı olarak kabul etmekte ve bu özgürlüğü korumaktadır.