Bursa
Hafif Sağanak Yağışlı
14.8°
Başka Gazete

Bakan Şimşek: Enflasyon hedeflerindeki sapmada kuraklığın etkisi var

2025.11.06 23:29 Son Güncellenme: 2025.11.06 23:31 - EKONOMİ

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2026 bütçesi ve kesin hesabı, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldü. Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Mehmet Şimşek, "Enflasyon hedeflerinde bir sapma var. Geçen sene 2-3 puanlık bir sapma vardı. Ama mesela bu sene gerçekten ben bahane peşinde değilim ama kuraklığın etkisi var. Ağustos ayındaki gıda fiyatlarındaki artış son 20 yıl ortalamasının 3- 4 katı. Eylül ayında benzer şekilde 3 katı. Bu normal değil. Bunu söylediğim zaman bahane olarak söylemiyorum. Sonuçta enflasyon hedefini tutturmakla mükellefiz ama yaklaşmak önemlidir. Dolayısıyla ben inanıyorum ki enflasyondaki düşüş devam edecek" ifadelerini kullandı.

Bakan Şimşek: Enflasyon hedeflerindeki sapmada kuraklığın etkisi var

AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2026 bütçesi ve kesin hesabı görüşmeleri tamamlandı. Milletvekillerinin bütçenin geneli üzerine yaptığı konuşmaların ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

"Mücbir sebepte uzatma imkanlarının tümünü kullandık"

Deprem bölgesinin ihyasına yönelik sorulara yanıt veren Şimşek, "Bu seneki fiyatla 2025 fiyatlarıyla 3,6 trilyon lira bugüne kadar bütçeden tahakkuk bazlı bir harcama söz konusu. Dünyanın hangi ülkesi olursa olsun bu kadar büyük bir felaketin üstesinden makro ekonomik dengesizlikleri yöneterek çıkmak kolay değil. Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin hemen ardından biz deprem bölgesinde vergi anlamında maliye boyutuyla her türlü kolaylığı sağladık. Mücbir sebep haline ilişkin yasa geçen sene biliyorsunuz değiştirdi ve uzatıldı. Biz uzatma imkanlarının tümünü kullandık. Yani dolayısıyla 30 Kasım'da sona erecek mücbir sebep halinin tekrar uzatılması için mutlaka bir yasal düzenleme gerekecek" dedi.

Vergi affı ve yapılandırmaya ilişkin sorulara ise Şimşek, "Geçtiğimiz dönemlerde epey bir düzenleme yapıldı. Hatta bazılarının taksitleri hala devam ediyor. Bu düzenlemelerde genelde vergi asıllarında herhangi bir indirim veya silinme olmadı sadece gecikme faiz ve zamları enflasyon oranında güncellendi. Fakat bu yapılandırmanın uyumu bozduğu çok net. Onun için prensip olarak biz şunu yapmak istiyoruz. Eğer gerçekten bir mükellefimiz bilançosunu, gelir tablosunu bize sorup zorda olduğunu gösterirse biz memnuniyetle taksitlendirme yapıyoruz. Dolayısıyla bu anlamda yapılandırma zordaki herkese açık. Bunun için bir yasal düzenleme gündemimizde yok" ifadelerini kullandı.

"Biz bu sıkıntıları görmezden gelemeyiz"

Tekstil, mobilya, deri, konfeksiyon gibi emek yoğun sektörlerde bir takım sıkıntılar olduğunu bildiklerini belirten Şimşek, "Biz bu sıkıntıları görmezden gelemeyiz ve nitekim bu senenin başında birkaç adım attık. Bunlardan bir tanesi her çalışan başına KOSGEP üzerinden aylık 2 bin 500 liralık destek sunduk. Aslında ihracatçı demek aynı zamanda imalatçı demek. Şu anda ihracatçının kredi faiz sübvansiyonu neredeyse yüzde 50'lere ulaşmış durumda. Ufak rakamlar değil yılın ilk 9 ayında 700 milyar üzerinde bir kredi sunulmuş. Şu anda günlük miktar 4,5 milyara çıkartıldı. Tekstil, mobilya, deri, konfeksiyon, ayakkabı gibi emek yoğun sektörlerin sıkıntılarını biz yine çalışıyoruz. İlave tedbirler alacağız. En güçlü bir şekilde üretimimizi, istihdamımızı desteklemeye devam edeceğiz" dedi.

"Türkiye, kötü bir bütçe açığına sahip değil"

Bakan Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Program çalışıp çalışmadığı hususu şöyle; biz bir taraftan tahakkuk bazlı söylüyorum çünkü nakit bazlı gecikmeli geliyor. 90 milyar dolarlık bir deprem harcaması yaparken bir taraftan da bütçe açıklarını düşürmüşüz. Bütçe açık hedeflerinin önemli ölçüde geçen sene tutturduk. 2025'te büyüme bizim öngördüğümüz düzeyde gerçekleşmedi. Doğru, olabiliyor bu tür şeyler. Çünkü bu sene birçok olay yaşandı. Kuraklığın, donun etkisinde tarımda küçülme var. İçeride dışarıda birçok gelişme oldu. Bölgemizde savaş oldu. Ama ona rağmen bakın bütçe açığı yüzde 5.1'den geçen sene yüzde 4.7'ye bu senede büyük ihtimalle yüzde 3.5 civarında gerçekleşecek. Dolayısıyla bütçe açığı düşüyor. Bu anlamda program çalışıyor.

Gelişmekte olan ülkelerde bütçe açığı ne kadar; yüzde 5'in üzerinde şu anda. Dolayısıyla Türkiye gelişmekte olan ülkelere göre de kötü bir bütçe açığına sahip değil. Borç konusu çok konuşuldu. Türkiye'nin kamu borcunun milli geliri oranı şu anda yüzde 24,5- 25 civarı. Gelişmekte olan ülkelerde ortalama yüzde 74 civarı. Peki faiz yükü en çok konuşulan konu. Ya milli gelire oran olarak bakarsınız ya bütçe harcamalarına oran olarak bakarsınız ya da vergi gelirlerine oran olarak bakarsınız. Evet, son yıllarda özellikle bizim borçlanmamızın artması nedeniyle özellikle 2023-2024'te deprem harcamaları kaynaklı faiz dışı açık verdik. Evet, ciddi faiz dışı açık verdik. Faiz dışı açık demek ilave borçlanmak demek. Şimdi bu borçlanmanın etkileri yeni yeni çıkıyor. Faiz harcamaların milli gelire oranı bu sene yüzde 3.3 olacak. Son 20 küsur yılın ortalaması yüzde 4'ün üzerinde. Bugün bu oranla tabii ki geçici olarak bir yükseliş trendinde. Faiz giderlerinin milli gelire oranı 2027'den itibaren özellikle faiz dışı fazlaya geçerek aşağı yönlü bir trende girecek."

"Cari açık sorunun kökten çözüldüğü iddiasında değilim"

Cari açık konusuna ilişkin sorulara ise Şimşek şu şekilde yanıt verdi:

"Ciddi bir cari açık sorunu yeni değil. Ben sorun kökten çözüldüğü iddiasında değilim ama yönetilebilir meselesi. Altın ithalatı hariç son 20-25 yıla bakarsanız cari açın milli geliri oranı yüzde 3'tü. Geçen sene altın hariç yüzde 0.2'lik bir fazla var. Bu sene muhtemelen altın hariç yüzde 0.3'lik, yüzde 0.4'lik bir açık olacak. Şimdi Türkiye'nin yönetebileceği açık, maksimum yüzde 2-2,5 civarıdır. Dolayısıyla şu anda cari açık bu anlamda bir endişe kaynağı olmaktan çıkmıştır. Şimdi program çalışmasak, sonuç almasak, kredi derecelendirme kuruluşları niye notumuza atırız? Notumuzu düşebilirler. Şimdi dolayısıyla birçok şokla karşı karşıya kaldık bu sene. Ona rağmen program üstünü ispat etti ve dayanıklı olduğumuz ortaya çıktı.

Enflasyona ilişkin ise Şimşek, "Hatırlarsanız 2023 yılında da ben söyledim, bu iş kolay olmayacak. Hatta 56 ülkede 101 enflasyon şokunun incelendiğini ve bu şokların şok öncesine döndürülmesinin ortalama 3.4 yıl aldığını ben ifade etmiştim. Şimdi biz Eylül 2023'te bir OVP açıkladık ama para politikasının yeniden inşası Mart-Nisan'ı buldu. Dolayısıyla dezenflasyon nerede başladı hususu, başlangıç koşulları aynı değil. 2001'de büyük bir kur şoku yaşanmış, kurda düzeltme olmuş. 2023'te bu düzeltme olmadı. Neden olmadı; KKM olduğu için olmadı. Çünkü eğer kurda düzeltmeye izin verseydik, o zaman KKM nedeniyle çok ciddi parasallaşma, yani Merkez Bankası'nın bir parasal genişlemeye gitmesi gerekirdi, yapılanın çok ötesinde. O da enflasyonu, hiperenflasyona götürebilirdi. Tercihleri yaparken oturduk bu hassasiyetlerle hareket ettik.

"Enflasyon hedeflerinde bir sapma var"

Dolayısıyla şunu anlatmaya çalışıyorum. Eğer biz bu programı uygulamasaydık enflasyon ne olurdu sorusunu sormak bile istemiyorum. Ama şu bir gerçek; 2022 yılı sonunda enflasyon 64'ten bu sene bugün, sonuçta program sayesinde, ben inanıyorum, 32-33 civarına indi. Şimdi daha da inmesi için şartlar şu anda yerinde ve inecek. Tabii ki biz hedeflerimizde hep iddialı olduk. Enflasyon hedeflerinde bir sapma var. Geçen sene 2-3 puanlık bir sapma vardı. Ama mesela bu sene gerçekten ben bahane peşinde değilim ama kuraklığın etkisi var. Ağustos ayındaki gıda fiyatlarındaki artış son 20 yıl ortalamasının 3- 4 katı. Eylül ayında benzer şekilde 3 katı. Bu normal değil. Bunu söylediğim zaman bahane olarak söylemiyorum. Sonuçta enflasyon hedefini tutturmakla mükellefiz ama yaklaşmak önemlidir. Dolayısıyla ben inanıyorum ki enflasyondaki düşüş devam edecek."

Kaynak: ANKA